Bir nisan akşamı, sessiz sedasız
Giderken titrettin gönül telimi.
Bulutlar gizlerken damlalarını,
Gözlerinden akan bahar seli mi?
Bezdirdi her defa gidişin senin,
Geceleri gam çökünce, üstüme;
Yıldızlardan medet umar gözlerim.
Tükenirken ışıkları güneşin
Karanlıkta bir dost arar gözlerim.
Uyku ölüm, odam ıssız hem durgun,
Gelip de kapına yalvardığım an;
Sesimi duydular ölmeden önce.
Zamanın yorduğu şu bedenimi,
Kabire koydular ölmeden önce.
Boynuma dolandı hayat ilmeği,
Paylaşırsın bin defa bıkmadan usanmadan,
Aklın başka şeylere ermiyor be güzelim.
Doğru mudur yanlış mı, önemi yok kapsamın
Nasıl olsa “etiğe” girmiyor be güzelim.
Hazır yalan dolanı bulmuşken el altında;
Gündüzler bir anda geceye döner
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Yıldızlar matlaşır, güneş de söner
Umuda yolculuk biterse bir gün.
Kargalar bastırır, susar tüm kuşlar,
Sinemde bir yüktür, bu mahzun halin,
Kırgın mısın yoksa dargın mı söyle!
Yasaklanmış gibi, seyre cemalin,
Kırgın mısın yoksa dargın mı söyle!
Seherde titreşen yaprak gibisin,
Öyle bir söz söyle ki; söylenmemiş söz olsun.
Ateş olsun, dökülsün, kül yerine, köz olsun.
Rehber olsun âleme, engeller dümdüz olsun
Yoksa sus ki sükûtun; inletsin tüm cihanı.
İştiyakın olsun hep ihmal etme sılanı
Paltosu kolunda bir yalnız adam;
Yürüyor, sessizce yol kenarında.
Dönüp arkasına bile bakmadan,
Yürüyor, sessizce yol kenarında.
Yağmur çiseliyor, topraklar çamur.
Hercümerç olmuşum o günden beri
Ya ben divaneyim ya da sen deli.
Çıkmışım rayımdan giremem geri
Ya ben divaneyim ya da sen deli.
Kaç kere söyledim; “çıramı yakma! ”
Yöremi yazayım diyorum.
Bir şiir yazayım diyorum.
Nasırlı elleriyle;
Temmuzun, kavurucu sıcağına aldırmadan,
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D
Şunu da söylemeden geçmeyelim Baba olmadan Ana olmuyor:D