Gönlümde mevsimsiz güller açıyor
Bu düşler pek hayra alamet değil
Seviyor gibiyim,seviliyoruml
Bende ki bu duygu nedamet değil
Gün gibi gerçeksin,ben biliyorum
Hazana ayrılık mevsimi derler
İnanma sevgilim,inanma buna
Sararsa yapraklar,kurusa dallar
Bir deli yağmurla gelirim sana...
Alıp da elime güz güllerini
Kalbinin sırrını gözünden aldım
Gönlümün kuşunu dağlara saldım
Mutluluk içinde rüyaya daldım
Bu renkli rüyadan uyanmam artık
Tükense saatler,geçse de yıllar
Yıllar nasıl da geçti,nasıl soldu gençliğim
Benim mi bu çizgiler,aynadaki ben miyim?
Yalancı bu aynalar,ben beni bilmez miyim
Söyleyin hatıralar,aynadaki ben miyim?
Olan oldu diyorsun
Bırakıp gidiyorsun
Yüreğime hüzünler
Çökecek biliyorsun...
Kaybolunca umutlar
Seni bir gün görmesem
Yanarım ben içimden
Seni böyle sevmesem
Kaçarım bu şehirden...
Sen mutluluk perisi
Gidişin boynumu büktü diyorsun
Yokluğun dünyamı yıktı diyorsun
İzlerim besbelli,adresim belli
Peşime düş haydi,ne bekliyorsun?
Gözümde diyorsun bütün hatıran
Senden önce şarkılar
Bir tat vermezdi bana
Uçurmazdı nağmeler
Ruhumu bulutlara...
Sen doğunca ufkuma
Ümitle bekledim yıllarca seni
Adaklar adadım,yoluna baktım
Gelmedin vefasız,bulmadın beni
Hasretin çölünde ömrümü yaktın...
Üstüme geldikçe şu koca şehir
Bu akşam ne hoş bir temmuz akşamı
Ne güzel suların yakamozları
Çağırsak sahile bütün dostları
Bu akşam kumsalda ateşler yaksak
Gönülden gönüle sel gibi aksak...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!