Kulağımı dayadım yere,
dinledim Afrika toprağını,
homurtular geliyor Uganda'dan, Mozambik'ten,
Güney afrika'da pembe tabanlı ayaklar öfkeyle şakırdatıyor zincirini.
Angola ormanları yeşil arslanlar gibi böğürüyor al kan içinde.
Son savaşalrını veriyor emperyalizm, ama silahlısı, zındanlısı, valilisi,
Başımı kaldırdım bakıyorum:
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,