Radyoda bir türkü
Dışarıda kar yağar
Göz kırpar kırık bir resim
Ellerimde
Çam ağacında tünemiş serçe kuşu
Radyoda bir türkü
Bir sigaralık ömrümün son yanışında
şarkılarda böyle sancılı
Seni düşüneyim biraz
Pencereme kış fırtınaları vururken
Yalnızlığın en koyu yerinde
Üşüyor musun
Çeketimi al
Beni düşünme merak etme
Alışkınım ben bu havalara
İçimi seninle ısıtıyorum
Seni sevemem ben
Sen baharı müjdeleyen erguvan ağacı
Ben yeni sevdalara tutsak yaşlı çınar
Senin ellerin ipeksi bir o kadar yumuşak
İnce uzun parmakların
Gözlerinde ışıldı yan yıldızlar mı
Ay ışığı ile bezenmiş yanakların
Dudaklarıma tutsak
Geceyi ağartıyor kırlangıçlar kanat kanat
Bir sabah akıyor saçlarından
Avuçlarıma
Eşe dosta beni soruyormuş
Dilinden adım düşmüyormuş
Son mektubumu şimdi mi okumuş
Boş ver gardaş
Geç bunları
Şarap var mı şarap
Soldu sarardı yapraklar
Kaldırımlarda
Savrularak gidiyor rüzgarla
Sen benden gider gibi
Yağmurlar yağıyor bu şehire
Kapanmışsa gecenin kara perdeleri
Dalarım saçlarımda aklar dalgın rüzgara
Geçse de seneler takvimlerden yaprak yaprak
Geçmiş den kalan bir gündür hatırada kalan
Düş mü gerçek miydi oldu hepsi yalan
Sana söyleyeceklerim var
Söyleyeceklerim
Anlatmakla bitmez
Dudaklarımın ucunda
Söyleyemiyorum
Suya ışık vuruldu
Kızıl bir ahenk erguvanlarda yanmakda
Martıların çığlıklarında kaldırımlara
Düştü gölgem
Kurşun gibi ağır inerken yağmurlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!