Seni şiirime vereyim dedim,
Kelime ar etti, kalem salmadı,
Hayâlinden bir işaret bekledim,
Beklerken, sözüm uykuya dalmadı...
Sal saçlarını boşluğa
Rüzgar uçursun kakülünü
İçinde bitmemiş hesapları çıkar
Özlem duyduğun anları yaşa ve yürü
Yürü ki hiç bitmesin hayat,
Nerede bir deprem olsa, ilk önce ben yıkılırım,
Duyarsız kalmışsa millet, insanlıktan sıkılırım.
“Yokluğuma hazırlanıyorum!” derdi derviş,
Kimse anlamazdı o vakit!
Sonra duyuldu ki derviş gitmiş!
Muhtemel ki ermiş gitmiş,
Erenler güzel gider,
Vakit herkes için biter,
Kalbime vakitlerde ezan okunur,
Bir sükunet yayılır, sonra içime,
Emaneti kalbime veren dokunur,
Ruhum geri döner en güzel biçime.
Hemence varır, huzura yaslanırım,
Garip bir zamanın tutsağı oldum.
Renkler farklı, nimet farklı, tat farklı,
Vaktin başındaydım, ayağı oldum.
Kalbimde dolaşan korku ne haklı!
Köye vardım ki eskiler ölmüşler,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!