Ey kalbimin gonca gülü,
Ey ruhumun ateşi, külü,
Aç bahçemde şehra şehra,
Yak sarayımı, çevir nâra.
Akşam döndü sabaha,
Karanlık yenildi aydınlığa,
Ay ve yıldız çekildi kuytuya,
Belki de attılar kendilerini bir siyah kıyıya,
Kuşlarda bir sevinçki gelen sabaha,
Çiftçi koşturur tarlasını sabana,
Soğuktur gurbetin sabahları
Sıcak günaydın sözünden mahrumum,
Soğuktur gurbetin insanları
Sıcak bir selam sözünden mahrumum,
Soğuktur gurbetin akşamları
İçimi saran tebessümünden mahrumum,
Düşse de bedenler ayrı memleketlere,
Mesafe midir sadakatle seven kalplere?
Her geçen saat, gün vakit imamesinde tesbih tanesi,
Duyulur gözlere, dillere düşen sabır sesi,
Her doğan güneş vuslattan verir ümit haberini,
Her akşam ezanı eksiltir ayrılık günlerini,
Gurbeti bitmez ademin
Kurbeti niyaz ademin
Gurbeti kurbete döndü
Geldi geçti burda demin.
Canımızdan akan gözyaşı sinede gül oldu,
Ocağımıza düşen köz nârı hanede kül oldu,
Dilsiz feryadımız arif sazında tel oldu,
Sabır, iman, cehd cenge bel oldu,
Muştular olsun Halep Şam'a yol oldu,
Duam "Ege, Akdeniz Türk'e göl oldu."
Hani seher vağtında kapım çalanlar,
Varımda bin hal nazım çekenler,
Düştüm hayın felek çarkına erenler,
Şimdi el olup selam vermezler.
Böyle midir dost yolu töresi ?
Yürekler yanarken ateş taşıyanlar gördüm
Su yollarına çökmüş, kovaları delen haramiler,
Gözler kanlı yaş dökerken diken batıranlar gördüm
Teselli köprülerini yıkan, mendillere tuz basan haramiler,
Uçurum kenarında kervanı olanlar gördüm
İmdat iplerini eline dolayıp idam sehpası kuran haramiler,
Gezmene benzin yetmez
Ödemeye cüzdan yetmez
Çalışmama beden yetmez
Ne desem de kâr etmez.
Ağlatma zalim yeter
Harla gönül ocağını alev çeşminle,
Harla gönül ocağını yakan isminle,
Harla gönül ocağını sönmem yeminle.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!