Harpte kaidedir dişe diş göze göz,
Lakin en öldürücüsü bir çift kem söz.
Erkendir bütün gitmelerin
İstersen bilmem kaç zaman kalsan da yanı başımda,
Vakit mefhumunu sildim çoktan sen varken,
Seni ve senle an be an yudum yudum gözlerde içerken,
Sözler, cümleler kafi gelmiyor dudaklarında, dudaklarınla konuşurken,
Kıskanıyorum yüzünü doğup batan güneşten,
Çöz saçlarını tel tel
At gerdanına, boynuna
Zincir et, vur boynuma
Esir et, at zindanına
Savrulup gidiyorum hayat yokuşlarında,
Bir rüzgâra bakıyor dalından kopmam,
Kaybolup gidiyorum yalnızlık dehlizlerinde,
Bir gulyabani pençesine bakıyor kalp atımım,
Amaçsız,köksüz, ruhsuz canlı ceset bedenim,
Suskunluğun kahredici ızdırabında kendimden geçmişim,
Ela gözlü nazlı bir dilbere gönlümü verdim,
Baktıkça gül cemaline damla damla erirdim,
Dileseydi önüne dünyaları sermez miydim?
Başkasına yâr olacağını nerden bilebilirdim,
Ezip geçti acımadan, heba oldu eyvah gençliğim.
Ey İstanbul!
Kahpe Bizans'ın köhnemiş kiri, pası
Konstantinopolis'i şehirlerin sultanı yapan pırlanta.
Ey İstanbul!
Peygamberin kutlu müjdesi ile nurlanan karanlıktaki yedi kandil,
Eyüp Sultan'ın, Ulubatlı'nın sancağı mendil ettiği sevgili,
Eyvah ne günlere kaldık,
İki cami arasında binamaz olduk,
Elde pusula Beytullah bulamaz olduk,
Gündüz ortasında şaşa kaldık.
Çakal bozkurda tercih edilir mi?
Hesapsız, kitapsız, umarsız
Sevmek bana düşer,
İster yer göster, ister kapıyı göster,
Eyvallah.
Bin türlü mani çıksa da yolundan dönme,
Ezelden ebede gönlümüzde kızıl elma,
"Kim ne der?" diyerek vaz geçip oturma,
Ezelden ebede gönlümüzde kızıl elma.
Her murat vaktini beklermiş,
Oluk oluk para akıyor oluk oluk akan kan için,
Servetler istifleniyor istiflenen cesetler üstünde,
Taht kuruluyor kemikten saltanat makamına,
Milyarları uyutur sihirli ninni beşiklerde,
Ve soyarlar uyuyanların neleri varsa iliklerinde.
Sürsün sefaları gözyaşı denizi üstünde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!