toprakta filiz vermeyen tohum olmak 
tohumdan meyve beklemek 
sonra kainata parıltılar saçarak 
muntazam hakikatler fışkırtmak 
zamanın dehlizlerinde öylece yürümek 
tekbirler eşliğinde arşa çıkartan merdivenden 
en görkemli şahın huzuruna varmak 
namazla göklere yükselmek 
semanın katmanlarından geçerek 
yokluğun sırrına varmak 
arşı alanın en dik tepesinden dönüp aşağıya bakmak 
en derin çukurlarına düşmek kızıl bir güneş gibi
toprağa gömülüp belli belirsiz
ezeli imkanlara mazhar olmak 
gizlenmek şafağın beyazlığına 
henüz idrakin ilk derecesine girmemişken 
tasavvurun her haline bürünmek 
bir göz kırpması gibi mütemadiyen 
mavi nurlara doğru 
gizliden bir duygu yanmasıyla 
önce nefesleri şuursuzlaştıran sonrası hayal
çarçabuk bir yüreğin yaralarına sarılmak
aşkın cereyanına mahkum zavallı bir esir olmak 
ebedi bir hikmete ulaşmak 
bir irfan anı edinmek ilmin kaynağından 
deryanın üstünde bir yonga gibi çalkalanmak 
her an bir iğneli beşikte yatıyormuş gibi
maneviyatın patikalarında zikzak çizmek 
fenerin ateşini cennet sanıp atılan 
yanar döner bir yıldız böceğine benzemek 
siyah gecelerin zifiri renkli en ücra yerlerinde 
bir gıdım ışığın görülmesi gibi
simsiyah tünelin ağzında kasvetli bir ışık 
ölü bir toprakta hayat kokusu olmak 
gönülleri ürperten ılık bir rüzgar 
sufi duyguları benliğe üfleyen bir yel 
tadılmadık sırlara müptela 
yanardağda ki afetin nuruna duçar 
cennet cehennem arasında vakur bir sokak 
güzergahında hali hazırda mesut bir sofi olmak 
keyif anlarını yalnız yaşayan bir sarhoş gibi
sinesine çarpan sıcaklıktan mest olmak 
alevden muzdarip iç depremlerinde
sonsuzluğa kadar hasretle yanarak
sönmek bilmez kara bir ateş gibi 
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 3.2.2018 12:40:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!