Emma seyrediyordu berrak bir derenin temiz dalgalarını ,
Orada sevimliliğini görmüyordu ;
Yanında, serin bir gölgede dere mırıldanıyordu,
Emma işitmiyordu bu mırıltıyı.
Tatlı bir solukluk duygulu alımlılığına
Sanki yeni çekicilikler katıyordu :
İki âşık konuşuyordu alçak sesle,
Kırmızı likenlerin tamamen kemirdiği,
Yosundan yeşil renk almış, eski köprüde ;
Ve bizdik bu!
Adam, kadına doğru sevgiyle eğilmişti,
(Şarkı)
Ey benim tatlı yarım, sana güven
Vermek istedim, dostluğumun
Öyle bir havası var ki uğruna veririm inan ,
Tüm Rossini’yi, tüm Mozart’ı ve tüm Weber’i,
Bir hava ki çok eski, cansız ve matemli ,
Yalnız benim için gizli çekicilikleri olan.
Oysa, onu işittiğim her defasında
Bak işte akşam oldu. Gökten bir güvercin kafilesi geçiyor.
Hiçbir şeyin çekiciliği ölçülemez aşk ateşiyle,
Ey keçi çobanı, dudağının üstündeki kavalının sesine
Kamışların arasındaki bir kaynağın serin gürültüsü eşlik ediyor.
Gölgesinde ot daha yumuşak, altında uzandığımız çınarın
Fransa, sanatların, silahların ve yasaların ülkesi
Beni uzun zaman memenle besledin:
Şimdi, emzireninin çağırdığı bir kuzu gibi,
Adınla boşlukları ve ormanları dolduruyorum.
Bazı kere beni çocuğun diye kabul ettinse de
Banyoda, döşeme taşlarının üstünde
Umursamaz ayağımda
Görmekten hoşlandığım
Sarı ve gümüş rengi deri sandalet,
Geçmişi sever misiniz
Ve çevre çizgisi silinmiş
Anımsatan tarihleri
Hayal etmeyi?
Çoktandır adım atılmamış,
Söyle bana nerede, hangi ülkedeler
Romalı güzel Flora,
Archipiades, ve de
Onunla kardeş çocuğu olan Thias,
Irmağın, dahası, küçük gölün üstünden,
İnsan olmalarından çok güzellikleriyle söylenen
(Sone)
Baş döndüren ağılı şenlendiren, kuru otun içindeki
Siyah gelincikler ve solmuş mavi kantaronlar,
Saygıdeğer atalarımın ceddime, bir zamanlar
Yeminlerini ettikleri sararmış mektupları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!