Gökyüzünü kapladı siyonizmin güllesi
Hayata son bir bakış acı doldu çehresi
Kucak açmış öteden bekleşirken şehitler
Elde vuslat beratı kana boyandı güller
Mavi ufuklarda aks-i seda ve hicransın gözlerimde
Onmaz mı yakışın söyle? Gömüldün gönüllerimize !
Seninle zamanı dinlemek şimdi zor mu bizlere ?
Tarûmar gönlüm heyhat ayrı düştüm dost elinden
Ayrılık acısı ruhuma perde,ne zormuş meğer
Renkli düşlerimin emeli ey şanlı gazi Mostar...
Madem bir gül istiyor o açılan ellerin
Esir alır bendemi sele verir gözlerin
Harap olmuş bahçesi şu biçare gönlümün
Mihnetin taşar bilsen tozu kalmaz külümün
En derince hasreti çeken solgun güllerin
Dirilişin müjdesi aşka dair sözlerin…
Görünür göstergesi nihan olan sırların
Kulluğun medar ufku hemen bütün yolların
Kıyamda bir yakarış,tehiyyatta bin dua
Secdede binbir özlem,bir iç çekiş rükûda
Boyun eğik kıyamdır,vahdetin bir simgesi
Rükû’ da inler vücut başlar kesiktir sanki
Azametin idraki hiç oluştur secdesi
Varlığın tükenişi,duanın makbul yeri
Kızılca bir akşamın rengine döndü Kabil
Cehennemi ateşin öfkesine mukabil !
Kabarsa da çaresiz denizler olsa sebil
Bir yangının üstüne siccil taşır Ebabil
Yağmur beklerken artık fidanlar gibi acil
Bir ezginin büyüsüyle uzanırken maziye,
Hasretin ateşi düşer tutuşur sinelerde.
Özlem durağı olurken gökyüzünde yıldızlar,
Kavuşmak bir hayâl gibi kaybolur gönüllerde …
Herkesten kaçar iken kendimden kaçamadım
Hergün yeni bir tuzak üstünlük kuramadım
Her nereye yönelsem hep muhalif tavırlar
Bir cihangir pehlivan bir Rüstem olamadım
Hıçkırıklarla uyansam bir gece
Seni ansam o anda duyar mısın?
Sisli gözlerinde bir bilmece
O hayali çözmek istemez misin?
Hasretle dolu heyecan içinde
Hazan ermiş ömürde dökülürken yapraklar
Bir gazel yağmuruyla hasret kokar topraklar
Küçülürmüş gölgeler yaklaşınca güneşe
Düşmesin bir saye’si kapansın pencereler …
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!