Aşk için en fazla ne yapabilirsin..
Ne kadar kötü olabilirsin..
Ya da nasıl böyle küçülebilirsin..
Bilinmezlerle dolu verdiğin cevaplar..
Arkasında olası bir belirsizlik hali..
Sana doğru bozuluyor bütün cümlelerimin yapıları..
Sanki her zaman aşk şiiri yazmak zorundayım..
Kime ne benim beş para etmez, ıstırabımdan
Bir kilo fasulye içinde şiir yazabilirim.
Günlük alınmışsa semt pazarından..
Yazabilirsin, bal ile kaymağın sarsılmaz ilişkisini
Karantina günlerinde aşk..
Sanki savaş çıkacak..
Kapanmışız kendi kalelerimize.
Yığınlar hırpalıyordu hummalı gençliğimi
Durdurak bilmeden savruluyordum.
Bensiz meclislerde dem vurulurdu hayırsızlığıma,
Aslında ben sizide çok seviyordum baba
Hiç birbirimize ait hasretlerimiz olmadı
Şimdi sende tüm unutulanlar gibisin..
Bir şehirde çürümeye bırakılan..
Geleni selamlayan..
Hangi cehennemi üzerine giysen çok yakışıyor..
Ateşten elbiselerle ruhumda dolaşıyorsun..
Hani deniz ve bulut bir ufukta kavuşuyor ya..
hiç beklemeyin o an gelmez
ne olursa olsun
Atilla Ilhan Ölmez.
başka Kim yazacak o imkansız dizeleri
kimse dans ettiremez o şiirleri
Az önce kırmızıdan düştüm..
Maviyi ararken karşılaşmıştık..
Hangi kapıyı çalsam siyah..
Bana bir Baba borcun var....
Kayıp yılların ardında.
Gönülsüz verilen son helallik....
Bütün hesaplar artık , ahiretlik....
Beklenen yerden sormuyor hayat.....
Saolasın, her daim varolasın şair dostum))
Bir şiirinizi okusam, akşama kadar yetiyor yorgunluğuma.