Suat Tutak Şiirleri - Şair Suat Tutak

0

TAKİPÇİ

Suat Tutak

Tan Vakti Ağaran Ufuk Gibi
Grup Vakti Yaklaşan Akşam Gibi
Mor Tüller İçinde Akar Gibi
Gizli Gizli Sen Girdin Ruhuma

Sen Yoksun Şimdi, Yoksun Kalbimde

Devamını Oku
Suat Tutak

Sensizlik çöktü yine bugün içime
Yüreğim bir başka çarpıyor
Gönlüm hasta
İsteksizim,
Keyifsizim,
Çaresizim,

Devamını Oku
Suat Tutak

Evet; istesen de, istemesen de yine sen. Şu fena kalpteki inleyişler sürdükçe, gönlümün feryadı devam ettikçe, kurtuluşun yok güzelim. Sen; sen, sen… Yine sen! ! ! İçimdeki sevdayı sana bir anlatabilsem.
Bugün Pazartesi… Tüm gün boyunca seninle görüşemedim, yazışamadım. Bir bilsen, ne haldeyim. Ahhh; o güzel gözlerinin içine bir kez daha bakabilseydim. Satır satır önüme dökülen o güzel sözlerini, bir kez daha okuyabilseydim.
Gülüşün bir başka güzel, sesin bir başka güzel, hele kahkahan anlatılmaz güzel… Kendinse, güzeller sultanısın. Ve, benim gönlümün sultanı… Biliyorum ki; için içine sığmıyor, bu satırları okurken. Dolup do-lup taşıyorsun. Nefes almakta bile zorluk çekiyorsun. İçini çekip hasretle boynunu büküyorsun. Senin de içinde bir şeyler eriyor. Sol yanın yandı-ğını, acıdığını hisseder gibiyim. Bana “ Yapma S…”dediğini duyuyorum. Nasıl yapmam canımın içi? Özelim. Nasıl yapmam? Mümkün mü o? Tutuşmuş bir bacayı üfleyerek söndürebilir misin? Benim de içim yanı-yor… Tutuşmuş yüreğim. Sevdam tutkuya dönmüş. Sabretmek, susmak, yanmamak elde mi? Ne edeyim, senin kadar sessiz, sabırla, olgunlukla karşılayamıyorum, bu değişikliği… Çarem de yok. Elim, kolum bağlı. Şartlar aşılası değil. Eeee, ben de Ferhat değilim. Belki; Mecnun olabilirim ama Ferhat kadar cesur, gözü pek değilim. Olamam… korkak da değilim fakat elim, kolum bağlı. Çaresizim…
Sevgili canım dostum. Bu şartlarda sanırım sen Güzin Abla rolüne devam edeceksin. Ben de (garip sevdalı) ’ yı oynamak zorunda kalaca-ğım. Modern çağın (MECNUN) ’u olacağım. Herhalde bir süre daha rollerimiz bu şekilde devam edecek. Durumumuz onu gösteriyor. Ömrümüz de boşa geçiyor. Keşke her birimiz henüz 15–20 yaşlarında ya da 25–30 yaşlarında olsaydık… Olabilseydik. O zaman şartlar ne olursa olsun, daha kolay çözerdik sanırım. Şimdi zor… Çok zor. Amma, imkân-sız değil.
Bazen umudumu yitiriyorum. Ömrümüzün sonuna yaklaşmışız… Ne kalmış şunun, şurasında? İşimiz zor, çok zor görünüyor. Fakat kor-kum yok. Yılmayacağız. Yaratan Allah’ın izni ve de yardımıyla mutlaka bir çözüm, bir çıkış yolu bulacağız. İçimde bu duyguları doğrulayan çok güçlü hisler var. Evet, gönlümün son sultanı… İçime öyle doğuyor… Bu sevda, yalnızca kalplerde yaşanıp, orada son bulmayacak. Zaman bunda da en güzel ilaç… Beklememiz, sabretmemiz gerek. Bekleyeceğiz.
Toprağa ekilen tohum hemen yeşerip meyve vermiyor. Bazı işlev-ler, hizmetler, belli bir zaman dolduktan sonra meyveye, ürüne dönüyor. Öyle değil mi canımın içi? Biz de; Lale Devri’nin meşhur şairi NEDİM olacağız. Aynı yolu izleyeceğiz. Özleyip, hasret çekip ağlayacağız amma, zamanı gelinceye kadar buluşmayacağız… Sürekli birlikte olma anlamın-da tabii… Ya da buluşmak istemeyeceğiz. O zaman dolunca da, tüm hasretimizi kana kana yaşayıp kavuşarak, geçmişe bir kalem çekeceğiz. Bir daha geriye bakmadan vuslata ereceğiz.

Devamını Oku
Suat Tutak

Evet; istesen de, istemesen de yine sen. Şu fena kalpteki inleyişler sürdükçe, gönlümün feryadı devam ettikçe, kurtuluşun yok güzelim. Sen; sen, sen… Yine sen! ! ! İçimdeki sevdayı sana bir anlatabilsem.
Bugün Pazartesi… Tüm gün boyunca seninle görüşemedim, yazışamadım. Bir bilsen, ne haldeyim. Ahhh; o güzel gözlerinin içine bir kez daha bakabilseydim. Satır satır önüme dökülen o güzel sözlerini, bir kez daha okuyabilseydim.
Gülüşün bir başka güzel, sesin bir başka güzel, hele kahkahan anlatılmaz güzel… Kendinse, güzeller sultanısın. Ve, benim gönlümün sultanı… Biliyorum ki; için içine sığmıyor, bu satırları okurken. Dolup do-lup taşıyorsun. Nefes almakta bile zorluk çekiyorsun. İçini çekip hasretle boynunu büküyorsun. Senin de içinde bir şeyler eriyor. Sol yanın yandı-ğını, acıdığını hisseder gibiyim. Bana “ Yapma S…”dediğini duyuyorum. Nasıl yapmam canımın içi? Özelim. Nasıl yapmam? Mümkün mü o? Tutuşmuş bir bacayı üfleyerek söndürebilir misin? Benim de içim yanı-yor… Tutuşmuş yüreğim. Sevdam tutkuya dönmüş. Sabretmek, susmak, yanmamak elde mi? Ne edeyim, senin kadar sessiz, sabırla, olgunlukla karşılayamıyorum, bu değişikliği… Çarem de yok. Elim, kolum bağlı. Şartlar aşılası değil. Eeee, ben de Ferhat değilim. Belki; Mecnun olabilirim ama Ferhat kadar cesur, gözü pek değilim. Olamam… korkak da değilim fakat elim, kolum bağlı. Çaresizim…
Sevgili canım dostum. Bu şartlarda sanırım sen Güzin Abla rolüne devam edeceksin. Ben de (garip sevdalı) ’ yı oynamak zorunda kalaca-ğım. Modern çağın (MECNUN) ’u olacağım. Herhalde bir süre daha rollerimiz bu şekilde devam edecek. Durumumuz onu gösteriyor. Ömrümüz de boşa geçiyor. Keşke her birimiz henüz 15–20 yaşlarında ya da 25–30 yaşlarında olsaydık… Olabilseydik. O zaman şartlar ne olursa olsun, daha kolay çözerdik sanırım. Şimdi zor… Çok zor. Amma, imkân-sız değil.
Bazen umudumu yitiriyorum. Ömrümüzün sonuna yaklaşmışız… Ne kalmış şunun, şurasında? İşimiz zor, çok zor görünüyor. Fakat kor-kum yok. Yılmayacağız. Yaratan Allah’ın izni ve de yardımıyla mutlaka bir çözüm, bir çıkış yolu bulacağız. İçimde bu duyguları doğrulayan çok güçlü hisler var. Evet, gönlümün son sultanı… İçime öyle doğuyor… Bu sevda, yalnızca kalplerde yaşanıp, orada son bulmayacak. Zaman bunda da en güzel ilaç… Beklememiz, sabretmemiz gerek. Bekleyeceğiz.
Toprağa ekilen tohum hemen yeşerip meyve vermiyor. Bazı işlev-ler, hizmetler, belli bir zaman dolduktan sonra meyveye, ürüne dönüyor. Öyle değil mi canımın içi? Biz de; Lale Devri’nin meşhur şairi NEDİM olacağız. Aynı yolu izleyeceğiz. Özleyip, hasret çekip ağlayacağız amma, zamanı gelinceye kadar buluşmayacağız… Sürekli birlikte olma anlamın-da tabii… Ya da buluşmak istemeyeceğiz. O zaman dolunca da, tüm hasretimizi kana kana yaşayıp kavuşarak, geçmişe bir kalem çekeceğiz. Bir daha geriye bakmadan vuslata ereceğiz.

Devamını Oku
Suat Tutak

Dostu dost bilen, dosta gidelim
Hakkı; Hak bilen, Hak’ka gidelim
Yarın geç olur, bugün gidelim
Huzuruna varıp, secde edelim
Rahmetle bekleyene gidelim
Dostu dost bilen, dosta gidelim

Devamını Oku
Suat Tutak

Ne zormuş yardan ayrı yaşamak
Bu teknoloji bolluğunda habersiz kalmak
Gözleri kilometre taşlarına dikmek
Her gün, her saat, her an nöbet tutmak
Aklına gelir de, arar sanmak
Her günkü sessizlik, kırgınlık

Devamını Oku
Suat Tutak

Yarama dokundun öğretmenim. Bak, kanıyor şimdi.. Anlat diyorsun… Ben annemi sana nasıl anlatırım? Anneler anlatılır mı? Gün gelecek; bu satırlar siz öğretmenlerin el kitabı, yetişme çağındaki çocukların yaşam hikâyesi, genç anne – babaların rehberi, yaşlıların ise gözyaşı şişesi, gerçek yaşam takviminden koparılmış birer yaprak olarak kalacak…
Şuan ise benim sığınma evim… Sevecen bir baba kucağı, çocuğunun her isteğini gözlerinden okuyan, sıkıntısını davranışlarından anlayan, dost, anlayışlı, arkadaş, ılımlı, hoşgörülü, özveri abidesi bir anne limanım…
Anne limanım diyorum… Çünkü onların yüce duygularının saklandığı, beslendiği, hazır bekletildiği yeri, en güzel anlatan kelime o, benim için. Bilirsiniz işte; sefere çıkacak olan her kaptanın, gemisinin her türlü ihtiyaç hazırlığını yaptığı o limandır. Düşünmeden, kuşku duymadan, korkmadan gemisinin demirini atıp, güven içinde bıraktığı yer, yine o limandır.
Gemileri tüm tehlikelerden, fırtınadan, tufandan, borandan koruyan yine o limandır. Sevgililerin el sallayıp vedalaşarak ayrıldığı, hasret duvarlarını aralarına örüp, ayrılık gözyaşlarını akıttıkları yer, buluşan sevgililerin kavuşma sevinciyle, özlem giderip mutluluk gözyaşlarını paylaştıkları, kalplerinin pır pır atıp, tansiyonları yükseltip, azaltan yer de, o limandır…
Hele yabancılık duyulan, yalnızlık duyulan, korunma ihtiyacı duyulduğu anlarda kaptanların bile güvenle sığındığı, gemisini bıraktığı, dönünce de bıraktığı anki sağlamlığı ile gemisini, iç huzuru ile geri teslim aldığı yer yine o korunaklı sahil değil midir?
Bir yerde anneler de, o sahil görevini görmezler mi? Sevginin otağı anneler… Rahmetin kaynağı anneler. Yüce duyguların abidesi o kutsal insanlar. Anneler… Benim annem de onlardan biriydi. Ve ben onu, çocuk yaşta kaybettim.

Devamını Oku
Suat Tutak

TELAŞIM ONDAN...

Sarı sarı güller açmış bağında
Goncaların gövermiş dalında
Benim olmazsan gençlik çağında
Korkum ondandır, telaşım ondan

Devamını Oku
Suat Tutak

Maviş maviş olmuş Duriye'min gözleri
Nasır nasır olmuş toprak kokan elleri
Sevgi sevgi olmuş başındaki telleri
Ben gideli, ben gideli vatan evine

Öbek öbek olmuş pınar başında kızlar

Devamını Oku
Suat Tutak

DÖNDÜM, DESEN BİR GÜN.. (GÜFTE)

Gönül seli damlalar
Damlıyor gözlerimden
Beni yakan o yaşlar
Taşıyor ellerimden

Devamını Oku