Maşuğun aynasında billurdan bir zerreyim.
Verdiğin süt kaynadı; halime şaşma anne.
Hiç bir yerde yokum ben, her yerde bin kerreyim,
mâzîye âteş düştü; ardıma düşme anne!
Kapkaranlık kayboldum; gülzârın yolu harzâr.
Gülzârda mezarımı senden başka kim kazar?
Bir bakışki açıyor gönül muammasını,
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Devamını Oku
İki sevdalı kalbin en gizli yarasını,
Bir bakış ki kudreti hiç bir lisan da yoktur,
Bir bakış ki bazen şifa, bazen zehirli oktur.
Bir bakış, bir aşığa neler anlatır,
Şaire'den ve okurlardan özürle.
Antolojiden taksi parasını hakettin bu gece.Tamda roportoj için Kemal amcan gelmişti:))
Kemal Aslanüç
dünkü tarih
..............................
Ruh hastası biladerim, yediğin herzeleri yükleyecek başka
bir enayi bulamadın Anto'da anlaşılan...
Dünkü çirkef isnatlarını kanıtlamzsan müfterisin.
şu iki dize şiiri özetlemiştir bana göre…
''Sen benden uzaktasın; ben sende hâlâ sen’im
gözüne mil mi çektin, gölgene koşma anne! ''
Kızcağız, aşkın sevdanın, sevmenin, sevdiğini istemenin, ona varmanın yahut onu almanın hatta bunları talep etmenin suç, günah, kusur, ayıp sayıldığı yasaklayıcı, baskıcı bir anlayışa hemcinsleri adına açık açık isyan etmiştir.
ve annesine “bu devir senin yaşadığın devir değildir. O devir çoktan geçti. o bildiğin, özümsediğin töreniz de, yöreniz de kalmadı. Hakikatlere kapattığın o güzel gözlerini aç gayri… ve artık anla, sen başka bir kişi ve kimliksin ben başka…ben sen değilim aneeeeeee.” diyerek bas bas bağırıyor daha ne desin yahu.
Verilmek istenen mesaj gayet başarılı bir şekilde icra edilmiş bence. Ancak otobana irili ufaklı dökülen taşlar nasıl ki araçların yağ gibi kayıp gitmelerini engelliyorsa, yer yer serpiştirilen sert, alışılagelmiş gereksiz sözcükler de şiirin tökezlemesine sebep olmuştur.
Şairemizi ve seçici kurulu tebrik ediyorum.
Her kötü söz söyleyene yakışır izmirin ncisi ben inandığımı söyledim sen akraba talukatını yabancı erkeklerle beraber edeceksen sen bilirsin beni bağlamaz
Çeşitli küfürlerle , tezvirlerle , yalanlarla ; beni buradan sürmeye çalışan HÖDÜKLER hep yanıldı,yanılacak...Ben ne zaman istersem o zaman benden kurtulacaklar...Ben hödük diyorum o hödükler bunu küfür sayıyorlar ama bazı hödükler AÇIKÇA İFTİRA İLE KÜFREDİYORLAR ama bu hödükler onu alkışlıyorlar...Hangisi küfür...Hödük lafı mı...? yoksa ÖLMÜŞLERİNE AÇIKTAN İFTİRA VE KÜFÜR mü...?
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Günün şiiri ; bir anne ile kız arasında geçen bazı olaylar karşısında , bizim tamamını anlıyamıyacağımız şekilde yazılmış , GÜZEL DENİLEBİLECEK bir hece şiiri...
7 PUAN alır...BENCE
XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
Nefsi Müdafaa...
Sarfedilen acı sözler , hep edebî olmalıdır...
Küfür addedilen sözüm : hödük , güdük , ebleh , gabî...
Lafın iftira da olsa az yerini bulmalıdır...
Ölmüşüne küfrediyor , o sapık , hâin , asabî...
Kalaylamak kolay ama , bizim kitabımızda yok...
Sen o kötü laflarını al , münasip yerine sok...
Bana derin hıncın varsa , edebiyat yoluyla al ;
Ne dersen sonsuz katı sanadır , belki daha da çok...
Evet ; yenildim dedim ben , o sapığın karşısında...
Ağzı kenef çukurunda , gönlü çıfıt çarşısında...
Burası er meydanıdır , değil aslâ şer meydanı ;
Çabam edebi , onunki hâinlik anarşisinde...
sizin de böyle bir şiiriniz yok değil mi Feyzi bey?
ulviiii......
annen nasıl.......
Bugünkü haberlerden birinin bir parçasını paylaşayımda belki havanın yumuşamasına faydası dokunur.Tamamı oldukça uzun.Arzu eden kaynağını bulur okur vesselam :))
'Kadına şiddet' kelimesi medyada o kadar çok kullanılıyor ki sinek öldürmek için bir erkek elini kaldırsa kadınlar 'şiddet gördüm' diye polise gidecek kıvama gelmek üzereler.
Arkadaşımın küçük oğlu evlerinde misafir olan babaanne ve büyükbabasının tartışmalarına bakıp koşarak annesine gelmiş 'Bu ne ya... Evimizi şiddet evine çevirdiler.' diye şikayet ediyormuş.
Alışveriş yapıyorum, on dört yaşlarında erkek çocuğu satıcı kadınla konuşuyor: Delikanlı:
'Dün babamdan dayak yedim' dedi. Yaşlıca olan tezgahtar kadın: 'Baban sana şiddet mi uyguluyor? Benim babam da bana şiddet uygulardı.' dedi. Şiddet derken, ne demek istiyorsunuz? diye konuşmalarının arasına girdim. Tezgahtar kadın 'Yaramazlık yaptığımda vururdu.' dedi. Peki siz çocuğunuza hiç vurmadınız mı? diye sordum. Biraz mahcup 'Benim de oğluma dayak attığım oldu.' dedi. 'Peki kendi yaptığınızı niye şiddet diye tanımlamıyorsunuz?
'Şu Kanayan Ağzımdan Konuşan Kimdir Anne'
başlık bile başlıbaşına şiir anlayana
Göz açıp kapatmak
Farzet bir yıldırım düştü
Ses ve ışığa dönüştü
Işıdı,gürledi,çakıştı ve söndü
Zaten su ve topraktı hayat enerjisi
Yine toprağa döndü.
Geride yaşama dair
Yanmış küllenmiş bir iz
Belli belirsiz
Bir kaç parça da hatıra
Adınla bilinecek
Zamanla onlarda silinecek
Kalmayacak sana ait hiç bir şey
Öyle değil mi?
Ama yaşarken kendinden emindin
Sahi sen kimdin?
Hamit Korken
kendisinden böyle bir talep ve istek olmamasına karşın,hergün bu sayfaya şiirden alakasız olarak din vaazi vermek üzre gelen Cihat Şahin bey hariç herkes Allah'ın parçalarıdır..
Yaratıcı tarafından gönül gözüne katarakt indirilmiş,şiir yazma kabiliyeti elinden alınmış,ölünceye kadar orda burda saçmalama cezasına çarptırılmıştır.
ömrü bitse de sayfada duran şiir gibi bir şiiri olamayacaktır.hayatının geri kalanını şiir yazdığını zannederek lak lakla geçirecektir.
Allah yardımcısı olsun.
Bu şiir ile ilgili 51 tane yorum bulunmakta