Söz Bahçesi - Garib Çoban

Engin Demirci
972

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Söz Bahçesi - Garib Çoban

Söz Bahçesi - Garib Çoban

Kendinden bile sakladığın, sırlardan sıkılmıyor musun?..
Sana hiçbir şey söylemedim.
Her şeyi biliyordum.
En olumsuz dünyaya hükmettin, sanki hiç incinmemişsin gibi.
İnsanlar dünyadaki misafirliklerinin adabını öğrenemeden göçüp gidiyor.
Ne kadar çok merhametsiz yanın varmış.
Ne çok rabbini incitmiş, üzmüşsün.
İpucunu bulduysan teheccüt vakti peşine düş uyuma.
İnsan kendini bu kadar özler mi, deme özlersin.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Aşktan çıkıyoruz teheccüt vakti hava felaket gibi.
Gönül kıyafetlerimizi kaybetmiştik.
Dişlerim eksikti.
Ve sana zaman kavramını yitirmiş.
Bir yıl mı yoksa bir asır mı uzundu?..
Yoksa bir asır bir gün kadar mı kısa?..
Gönül evinin çevresinde kırık kalıntılar.
Gözlükler, fotoğraflar, yırtılmış kitaplar.
Hayatta kalanlar bizdik, gölgelerle yaşayanlar arasında!..
Sen affa sarıl, iyiyi emret, cahillerden yüz çevir!.. Araf 199)
Mükemmele zaman olmayacak.
Benden bana, fırtına geçecek, bunun ve daha fazlasının üstesinden gelebilirsin.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Hayat, bir aptalın anlattığı gürültü ve öfkeyle dolu anlamsız bir hikayedir.
Belki de eğer din olarak bize en başından beri öğretilen tek şey sevgi bu olsaydı.
Ne savaşlar, ne aşk, ne gönül kırıklıkları, ne belagat, ne tecavüz, ne de gökdelenler olurdu.
Ve biz de nesli tükenmiş dinozorlar gibi yok olurduk.
Elbette hastanedeki kimsesizlerin sıfır numaralı odaları bile değil.
Dünler ve bugünün patikaları arasında senin ve başkalarının hatırası.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Ve bu doğru, büyük bir kusurum var.
Gerçekten sevmeyi seviyorum.
Senin, senin ve hayatın bir aptal tarafından anlatılan öfke ve gürültüyle dolu anlamsız bir hikaye olduğunu bana hatırlatan gazeteyi okumak.
Bir kez sevmeye gör.
Her gün ayrı ayrı pazarda satılmayı sevdiğinden öğrenirsin.
O aptal benim!..
Sen affa sarıl, iyiyi emret, cahillerden yüz çevir!…(Araf 199)
Önce kendine ne olmak istediğini söyle.
Sonra yapman gerekeni yap.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Hayatımıza giren her insan eşsizdir.
Her zaman kendinden biraz bırakır, bizden de biraz alır.
Çok şey alanlar olacak.
Ama hiçbir şey bırakmayanlar asla olmayacak.
Bir çöküşün, bir volkanın suları gibi gözyaşları.
Ve belirsiz bir hisle vedalaşıyoruz.
Hayatta kalmayı başarmak için nedenini bilmesek de.
İnsan kendinin içinde olmasıyla, tanıdıkça dışarda olanları hayal etmekle nefes aldırır.
Gizli zevkleri olanlar hiçbir gönüle sığmaz.
Kalbinizle putlarınız arasında bir kabul olmuş sevgi.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Putlarından kenarlara attıklarından habersiz zavallılar arasından sıyrıl.
Gerçek şu ki, mutluluğu aramak, karşılıksız severek kendimizle barışık olmaktır.
Hiçbir duyguya yenilmedim sen beni bırakıp giderken hiçbir şey hissetmiyorum.
Birbirimize her zaman, sanki son kezmiş gibi sımsıkı sarılmalıyız.
İşte öyle yendim seni.
Ona o kadar dal budak eklendi ki putları.
Görsen onu sen de tanıyamazsın!..
Bilmediğin şeyin ardına düşme!..Isra 36)
Burası hazır gel diyor mezarlık bekçisi.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Yalvarmadı, kovalamadım, bana acımadı.
Çünkü putperestler yorgundur.
O gidenler sadece kendine saygısızlığı kabul etti.
Kalanlar sessizleşti!..
Ve yavaş yavaş kayboldu!..
Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?..(Zümer 9)
İşte karşılıksız sevenler böyle gider.
Bazı insanlar seni sevmiyor, sadece sana ulaşabilmeyi seviyor.
Bizi aşağı çeken birinin peşinden koşacak zamanınız yok.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Eğer seni görmezden gelebiliyorsa, o zaman tarafını seçmiş demektir.
Seni değerli gören bir seven seni tahmin etmeye zorlamaz.
O cevaplıyor.
O meşgul olur.
O ortaya çıkıyor.
Peki ya susarsa?…
Herkes yaptıklarının rehinidir. (Müddessir 38)
Sen de öyle.
Yalvarma yok.
Sessizliğin, kelimelerin asla söyleyemediklerini söyleyecektir.
Ben sırrı açığa çıkacak biri değilim.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Eskiden eskiyene hürmet vardır.
Şimdi eskiler yeniye yeniliyor.
Nefret edilmeyi kabul et.
Bırak senden nefret etsinler, bakışlarından korkma.
Ne yaparsan yap, senden nefret edecek birileri her zaman olacaktır!..
Yapacak diyeceğim beğeneceğim.
Düşünmek inşa edecek.
Affedeceğim soru soracak.
Nefret edilmeyi kabul edin ki, inançlarınıza ve değerlerinize göre yaşama cesaretine sahip olabilesiniz.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Ve adanmak, kurtulmak oluyor.
Akıbetim hayrolsun diyen, hayra talip olsun.
Yetimden ne çıkar?..
Ümmet, geçmişte yetimlerden âlimler, fatihler, arifler çıkarmış.
Peki, biz şimdilerde ne çıkarıyoruz?..
Tinerciler, köprü altı çocukları, uyuşturucu müptelaları, kapkaççılar, suç makineleri.
Dahası organ mafyasına hammadde beyaz kadın ticaretine sermaye, seks köleliğine katkı.
Bu, vebal olarak bize yeter!..
Allah kendine bağışlasın.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Seni melankolik yapıyorum, sen seni melankolik yapıyorsun, seni melankolik yapıyoruz, sen seni melankolik yapıyorsun.
Hayat yoğun, güzel ve çirkin, acımasız ya da tatlı, yumuşak ve şiddetlidir.
Bunlar yağmur suyu gibi buharlaşan.
Ama kayalar gibi iz bırakan arzulardır.
Telafi edilemez bir şekilde ölüyor olmamızdır. Taşa ayrılık yazılmamışsa sözler rüzgârla sürüklenir.
İki kişi olsak bile yalnız olmamızdır.
İkrarsız ikrarlar arasında göresim geldi.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Seni özgür istiyorum.
Bu, hiçbir zaman biz diye bir şey olmayacağı anlamına gelse bile.
Ve böylece aşk hikayemiz seninle orada, ben burada olsun.
İnsanların beni sevdiklerini söyleyip kendilerine ihanetleriyle baş başa kalıyorlar.
Aslında uzak değiller birbirlerine fakat siz neyi kastettiğinizi bilin!..
Uçurum mu, sevgili mi?..
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Vara yoğa incitme kalbini; mutlu olmaya bak.
Çünkü her olgunluğun sonunda nasıl olsa yokluk vardır.
Putlarıyla stres atmak için arkadaşlarına iyi bakarlar.
Öz sevgi her zaman önce gelir.
Putlarını değil kendini seç.
Kendine dikkat et.
O her yokluğun yerini tutar.
Kendini sev.
Bu, olası tüm savaşların tek sonudur.
Beni iyileştir ey sevgili.
Ey ebedi sığınak!.
Sığınılacak hiçbir yer kalmasa da sığınak olarak sen yetersin.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

O kadar çok putumuz var ki, içimizdeki aileyi bile unutuyoruz.
Bedendeki can mucize gibi bir şey kabre girerken.
Öyle kısa cevapları yok hayatın sorularına.
Bir susup sarılmak lazım.
Ve bana o insanların kayıp olduğu zamanları hatırlatıyor.
Dilimizi her şeye karşılıksız sevgiyle kullanalım, ancak incitmek için kullanmayalım.
Artık karşılıksız sevgiyle girin gönül evinize.
Herkes ne istediğini gizler.
Bu kadar kirli zevkler içinde yaşayan insanlar için ekleyeceğim başka bir şey yok.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Hiçbir şey hissetmiyorum diyordun.
Şimdi hissediyor musun?..
Önce içimizdeki sevgiye hainlik yapanı bulalım.
Gölgeler kendini ele vermez, hep putlarının arkasına saklanır.
Neye dönüşürse dönüşsün bir tek sahiplerine dönüşmez.
Öyle bir haldeyim ki nefes almam bile zor.
Her gün benim için bir dert.
Sadece bu derdi aşabilmeyi düşünüyorum.
İşte bu!..
Sevgisiz, aşk olmadan, hiçbir şey başarısızlık bile olmaz.
Bitmemiş hikayeler olarak da sayılmazlar.
Hiçbir zaman tutuşmamış bir şey, son bulmanın acısını taşımaz.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Hayatımda sevdiğim tüm yerler benim.
Dudaklarımda hayranlık duyduğum tüm kelimeler.
Ve hayran olduğum tüm çiçekler, ağaçlar, kuşlar, kitaplar benim.
Her şeyim ama hiçbir şey benim değil.
Teheccüt vakti karanlığı bilmeyenler şems vakti güneşi nerden bilsin.
Bu adam değilim?..
B/aşka çaresi var mı?..
Bazı şeyler doğrudanda yanlıştanda önce gelir.
Her şeyden evvel insanların birbirlerini çok sevmesi lazım.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Her şeye değer.
Senin yanında olmak her yerden güzel.
Enkaz olmuş insanlarla dolu sokaklar.
Aile olmak için iki insan saklı olanlarda.
Maddi şeylerin ötesinde, kendisine zaman verilmesini isteseydi putperest olmazdı.
Her şeyin tam ortasında kalmış olsada.
Peki nasıl biri?..
Ben ç/ağlayan su sesiyim susuzların kulağında çınlayan.
Alnından öpülmeyi seven bir insandı.
Bir çok şey yaşandı, sular duruldu.
Herkes çok geç olsada olması gereken yerdeler.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Duymuyor, dinlemiyor, anlamıyor, diye yırtınma!..
Her sözün mahalli bir değildir.
Bazı sözlerin muhatabı kulaklar değil, kalplerdir!..
Onlar hala Kur'an'ı gereği gibi düşünmeyecekler mi?.. (Nisa -82)
Duymuyorsa zorlama!…
Evet diyeceğim, önceden bilmiyordum, yaralıydım.
Şimdi iyileştim, seni sevmek için.
Kendimi çok seviyorum, kendimi seviyorum.
Adın ruhumu kucaklıyor.
Yaralarımı iyileştiriyor.
Bana her zaman gerçek olduğuna.
Ve istediğim zaman seni yanıma getirebileceğime inandırıyor.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Göründüğümüzden daha fazlasıyız.
Biz çok az kişinin görebildiği s/özüz.
Bunu söylemek belki benim için yeterlidir.
Önce ben benim, sonra sen benim aşkımsın.
Ve sana tüm aşkımı ölçüsüzce verebileceğim.
Ben kimseye ait olmayacağım, sadece sana ait olacağım.
Ve eğer yanımda olmazsan.
Bir güvercin gibi özgür olacaksın.
Su her şeyi temizler ama yalnız yüz karasını temizleyemez.
Birinin güvenini kazanmak için, iyilik yapmak yerine ondan iyilik istemeniz gerekir.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Güven kördür!..
Ancak bir kez ihanete uğradığında, amansız bir netlikle gözlerini açar.
Ne hatayı ne de bahaneleri kabul eder.
Güveni kaybetmek, birini kaybetmekten çok daha kötüdür.
En çok acıtan ihanetin kendisi değil, kandırılmış olma hissidir.
Ağlatan hayal kırıklıkları değil.
Hak etmeyen birine koşulsuzca inanmış olmanın körlüğüdür.
Nazik olmak saf olmak demek değildir.
Ancak bazıları iyiliğin değerini asla anlamaz.
Ta ki onu kaybedene kadar.
Masallar güzeldir, bir günde unutup, değişmez.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Aşk insanın en güzel yanlarını çıkartır.
Ateşe giden kelebekler gibi hesapsız.
B/aşka bir hayatım vardı.
O dediklerini unutma sevgili, hatırla!..
Aşk güldü gizlendi sen giderken.
Beni seç sarıl dedim, putlarının yerine.
Sen bir soruya cevap ver?..
Bir yerde buluşulup konuşmak lazım.
Ne çok hata yapıldı, sevgiye inanmamak için.
İnsan hiçbir şeyle gelir, her şeyin peşine düşer.
Dostunu iyi seçmeli insan.
Çünkü gün gelir de saplarsa kör hançeri sırtına inan çok acıtıyor canını.
Ama insan karar veremiyor canını yakan hançer mi yoksa kaybettiğin dostun mu?..
Sonra her şeyi bırakıp, hiçbir şeyle geri döner.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Aşkı bana bıraktığın için teşekkür ederim.
Muhabbet makamından karşılıksız sevgiyle, bir şey de, derler.
Aşkımla aramıza girmeden, bir şey dememek için susarak giderler.
Yarın sevgilimle buluşacağım demeyi öğrendim hoşçakal gönlümün maidesi.
Artık her şey bir b/aşka!..
Yaklaştı insanlara hesaba çekilecekleri gün. Onlar ise hâlâ gaflette, aldırmıyorlar.
Enbiya 1)
Keyif aldığım bir eser oldu hep gidenler şiirlerimde.
Çok iz bırakan cümleler, derti bir kervana yol eyledi beni.
Ben onun şems vakti gölgesiyim, teheccüt vakti O nerede?…
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Bir yere gitmem gerek, benimle gelir misin?..
Yüreğindeki gamı söyle de bir yabancı gibi ağlayayım.
Öyleyse aşk, şems vakti yitiklerini arayan kalplerin coşkulu sabırsızlığı değil de nedir?..
Bu gecenin neresine asayım eski püskü garib gönlümü.
Bir daha hiç konuşmayalım, sadece şans dilerim.
Ve ben o kadar gözyaşı döktüm ki sen ellerimde ıslandın.
Gel teheccüt vakti gir gönül şehrime, dünya fani şems vakti aç dükkanı pazar eyle.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..

Ben seninle teheccüt vakti konuşmak için hiçbir kelimeyi suskunluktan daha layık bulmadım.
Kendini kurtarmanın tek yolu başkalarını kurtarmak için çabalamaktır.
Biz cümle erenler aşkıyla aşığız o kadarda aşkla aynı değiliz!..
Karşılıksız sevenlerin ervahı, gönül makamı birdir.
Teheccüt vakti muhabbetle dolanır yine bire gelir.
Oysa kendinden hicret etmeye azmetmiş olanlar için ölüm sadece bir başlangıçtır.
Dünyada her şey insanın var oluşu içindir.
Dert şudur ki var oluş ne içindir?..
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Hud 112)
Teheccüt vakti bu b/aşka demdir.
Yapayalnızım, böylesi hoşuma gidiyor, sizin dininiz size, benim dinim bana!..
(Y.ed - Aşkın Renkleri Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 11.5.2025 00:43:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Muradım öğüt vermekti; verdim. Hakka emanet ederek gittim. Şeyh Sadi Şirazi

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!