Söylesene Musa, asasını vurduğunda kaç parça oldu deniz,
Bir yol muydu o, yoksa bir sabır duası mı ellerindeki iz?
Söylesene Hüseyin, Kerbelâ’da kum sıcaktı da,
Neden yandı gökler senin susuzluğuna?
Söylesene Yusuf, kuyudan mı başladı gurbetin,
Yoksa kardeş omzundaki ihanetten mi derindi serinliğin?
Söylesene İbrahim, titredi mi elin oğluna kıyamazken,
Yoksa sen mi titrettin çağları teslim olurken?
Söylesene Bilâl, taş ağırdı da mı sustun,
Yoksa “Ehad” dedikçe mi açıldı göğün kapısı?
Söylesene Ali, Hayber’i sökerken kalbinde ne taşıdın,
Bir kalkan mıydı iman, yoksa şefkatle yoğrulmuş bir sır mıdır adın?
Söylesene Zeynep, çadırlar yanarken hangi sabırla baktın,
Gözyaşın mıydı sönmeyen yangına tek su?
Söylesene Muhammed, Taif’te taşlar yürekten mi koptu,
Senin tebessümün neden hala şifa gibi dokunur çocuk ruhuna?
Basri Erdoğan
Kayıt Tarihi : 30.5.2025 08:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!