Yazı yazarken kınıyor beni sol elim.
Diyor ki: neden anıyorsun onların adını? nedir onlar?
anlamı nedir onların?
Neden bırakmıyorsun kalsınlar anonim olarak
kış çamurlarında, atların işediği o çamurlarda?
Ve cevap veriyor sağ elim: “Doğmuşum ben
çalmak için kapıları, kavramak için kavgaları,
o zehirli örümceğin asalaklaştığı
en son tenha gölgeleri yakmak için”.
Söylenmeli adları. Anayurt, sen vermedin bana
senin şebboylarında ve köpüğünde
senin adını söylemenin o nefis ayrıcalığını sadece,
bana sözcükleri vermedin sen, anayurt, sadece altından,
çiçektozlarından, rayihadan adlarla çağırmak için seni,
emreden siyah yelenden düşen
çiyden damlalar seçmek için:
senin karnında kımıl kımıl bu soluk solucanların adlarını
söylemek için gereken heceleri
bana sütle ve etle verdin,
senin kanına eziyet edenleri ve hayatını yağmalayanları.
Pablo Neruda
Çeviren: İsmail Aksoy
(“Evrensel Şarkı”nın “Karanlıktaki Anayurduma Yeni Yıl İlahisi” adlı bölümünden)
Kayıt Tarihi : 12.6.2006 23:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!