hiç ummadığım bir yerlere
götürür beni
evvel emirde zihnime yerleşenlere
kimselerin görmediği
bilmediği
öylesine geçmişime
incirde acı süt kokusu
asmada aşk öpücüğü
çok uzaklara
ufkun ötesine dalarım
temas ederim
dokunurum
hissettiğim her sır
cevapsız
öyle bir mahkumiyet ki bu
yatarım derin uykulara
sonsuz maviliğin sessizliğine
nefessiz
ritimsiz
rüyaların her biri
alnımın hatsız çizgilerinde
ebet
sonsuz
kırık bir kalpten düşen her acı
ağlatır beni
hep kucağına dökerim gözyaşlarımı
terk edilmişliğin…
ötelerde
bir yusuf kurtulsa kuyudan
umutlar başka zamanlardan
yetim ve öksüz
yitik bir sevdanın kokusuyla
yaralanırım
gökleri çatlatacak aşklar ağırlanır
kalbimin odacıklarında
en uzak köşelerinde
en küçük zamanlarında
resimler asarım duvarlara
çığlık rengi
yüreği kundaklanmış aşkları da
kalın hatıralar
yürür nabzımla
damarlarıma
her aynaya baktığımda
gözlerimde hüzün
aynalarda
çok yakın hüzün
hep yakın
hep de
yüzüme kan doluşur
dudağıma acı
her saniye bin ah
çıkmaz sokaklarda
yalnız odalarda
damla damla özlemler saklar
kanadı kırık yüreğim
yakalanırım
sobelenirim sessizce
hiç gitmeyeceğim şehirlerde
hiç tanımadığım
bir yerlerden
düşenler
serinletir önce hararetini
göğsümün
nefesimin
hüzünler bir tufan
bir yangın ölüsü
içimde dolaşır
bin bir türlüsü
redfer
Kayıt Tarihi : 23.11.2016 18:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!