Zaman
avuçlarından düşen bir su gibi…
Kadın,
o suya isim vermeye çalıştı,
unuttuğu her şeyi
bir damlada bulmak ister gibi.
Gölgesine bile yetişemiyor artık,
adımları siliniyor yürürken,
bir rüyanın ucunda
yarım kalan o cümle gibi.
konuşmadan anlatıyor kendini.
Sesler,
duvar aralarına sinmiş,
bir evin içinde kalan son yankı
rüzgâra sorduğunda
eski bir şalın kokusunda buluyor cevabı.
Fotoğraflar sararmış,
bakışlar bulanık,
zamanın kenarından sarkıyor gözleri.
bir pencere önünde
kimse gelmeyecekmiş gibi bekliyor yine.
Bir ayva düşüyor ağaçtan,
bahçede tek başına çürüyen bir anı.
avuç içlerinde kırık bir sonbahar taşıyor,
üşümeyi çoktan unutmuş elleriyle.
Kendini unutmuş kadın,
ama eşyalar unutmamış onu.
Yastığın çukuru,
aynadaki buğu,
bir çift terlik hâlâ onun adını söylüyor.
bir mevsimi değil,
bir ömrü geçiriyor içinden.
Zaman yavaşlıyor onda,
göz kapaklarında kararan bir kuş gibi.
Uçmuyor,
sadece inip duruyor göğsüne.
S.GÖL
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 07:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!