Soğuk cennet
Gözlerin yokluğunda dokunuşların sensizliği ısıtmadığında
Saman parçasını tutuşan kibritlerin sensizliği ısıtmadığında
Ekimin ilk yağmurlarının düşününde sensizliği üşüttüğünde
Sensizliğin aydınlığına soğuk cennetin sisleri bürüdü yarınlara
Sokak lambaları yaktı ısıttı hayallerimdeki sis bakirelerini
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



