Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk 
bak mevsim umut mevsimi 
papatya mevsimi, gül mevsimi 
mevsim bahar 
dağlar kar 
suların coşup taştığı zamandır... 
Kalk yarasına merhem olduğum kalk 
ben geldim uyan da bir bak 
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz n’olur 
yatma öyle çaresiz 
aç gözlerini yaşadığını bileyim 
gülersen güleyim 
ağlarsan gözyaşını sileyim 
oynat kirpiklerini bulutlar uçsun gözlerinde 
bahar yağmurları yıkasın saçlarını 
ölmek gerekiyorsa ben öleyim... 
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk 
ben geldim uyan da bak 
kime bu nazın, kime bu küsün 
bu inat niye 
konuş benimle, Allah aşkına konuş 
yatma öyle sessiz, öyle nefessiz kurban olduğum 
bir ses ver, bir nefes 
yaşadığını bileyim...
Kalk anam kalk, Allah aşkına kalk 
ben geldim uyan da bir bak 
saklandığımız kovuklarda 
şidetli yağmurlar yağsın yine 
rüzgarlar essin, fırtınalar kopsun, şimşekler çaksın 
koynuna al beni, sarıl sımsıkı 
başımı göğsüne yaslayayım 
yeneyim bütün korkularımı 
ve sen beni hiç bırakma, bıkma n'olur 
Koynuna al yine, 
sarıl sımsıkı üşüyorum 
korkuyorum yıldızlar uykuya yattığında 
tut elimden güneşe götür beni 
saçları sümbül anam, yanağı gül anam 
sayki, küçük bir çocuğum daha hiç büyümedim 
şimdi ben ne yaparım, nereye giderim 
kime gösteririm kanayan dizlerimi... 
Uyan anam bak sümbül vakti, gül vakti 
bin hayat tomurcuğu umuda kızarır dallarda 
usul, ağır, yorgun uyuyor bedenin 
ah ne kadarda güzelsin anam
uyan kurban olduğum uyan da bir bak 
rüzgar vakti dağlarda, sevda vakti... 
Tut elimden kırlara gidelim 
beyaz papatyalar toplayayım sana 
düşersen yalnız kalırım 
gidersen öksüz 
taşıyamaz yüreğimin ağrısını hiç bir beden... 
Kalk Allah aşkına kalk 
böyle yapayalnız boynu bükük koma beni 
senin sıcaklığından ayrı, sevginden uzak 
kime koşarım, nasıl yaşarım böyle bir başıma 
teninin kokusunu özledim anne, sımsıcak nefesini 
yavrum diyen o nazlı yumuşacık sesini 
hadi uyan canyoldaşım, gözbebeğim 
sarı gülüm, altın kalplim, iyilik meleğim 
gözlerime acılar yağdıran 
kalk ki, yine türküler söyleyeyim sana
Ey dağlar taşlı dağlar 
başı telaşlı dağlar 
ben anamı yitirdim 
gözlerim yaşlı dağlar 
Bağların gülü kaldı 
gamlı bülbülü kaldı 
ah komşular komşular 
ben annemi yitirdim 
boynum bükülü kaldı 
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk 
sensiz bu yürek nasıl dayanır 
derdini kalem olup yazmaya, dil olup söylemeye 
sana sarılmayı özledim, nazlanıp darılmayı 
kanayan gözlerimde sızılar akıyor bak 
kırmızı yağmurlar yağıyor üzerime 
ıslanıyor sensiz kalan yanım 
hadi uyan yüreğini öptüğüm 
koma beni buralarda yalnız 
bırakıp gitme 
yıkılırım 
kahrolurum
bir kez değil, her gün bin kez ölürüm... 
Sarılki 
kokun sinsin tenime anne 
sevgin işlesin yüreğime 
bu yalancı dünyada kimim varki senden başka 
gözlerimden öpecek, üstümü örtecek 
karanlık soğuk gecelerde...
Kalk anam Allah aşkına kalk 
karanlık çöküyor bak goncagül sevinçler üstüne 
boynunu büküyor yaşam 
yaralı ceylanlar meliyor uzak dağbaşlarında 
turnalar da geçmiyor artık 
kalk Allah aşkına kalk 
sen bir maral ol, ben ceylan 
dağlar gökkuşağı olsun, ovalar seyran 
Sarıl sımsıkı tenim ol, beni bırakma 
tut ellerimi benimle ağla, benimle yan 
benimle uyu, benimle uyan 
birlikte çıkalım dağlara bak yayla zamanı 
ben munzur suyu olayım, sen teyran 
sen nisan ol, ben haziran... 
ben küçük bir pınar, sen çağlayan 
akıp gidelim koyun koyuna... 
Sen yoksan kurur kurnalar 
dereler susuz, koyunlar kuzusuz kalır
melemez bir daha ardından koyunlar
kan süzülür kirpiklerden yüreklere 
keklikler de ötmez bir daha, turnalar da geçmez buralardan 
bir daha koşamam çayır kuşlarıyla, yarışamam deli sularla 
bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama... 
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk 
bulutlar da ağlıyor bak 
kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin 
eğilsin önünde kavak ağaçları, akakasyalar 
selama dursun çiçekler
yaşamın adı sensin, senin adın yaşam 
düşersem omuzuna 
üşürsem yüreğine yaslanayım 
tut ellerimi sevinçlere yürüyellim anne 
nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında 
ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür... 
....... 
Ah! nazlı anam 
uzansam 
dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere 
durdurabilir miyim? zamanı 
gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim? 
anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü 
anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını 
yaşamın umursamazlığını 
kim dinler beni...
Ey benim dağ dağ kalbime gömdüğüm nazlım
benki, düşleri ıssız nehirlere akan o küçük çocuğum daha
kar yağıyor, rüzgar uğultuları dışarda
al sıcaklığına sar beni, üşüyorum
ya gece, gecede üşür mü anne
kimsesiz kalınca
bırakıp gitme  n’olur
......... 
Ben başımı nasıl taşlara çalmazım dağlar oy 
gözyaşımı nasıl çaylara salmazım dağlar oy 
ah komşular komşular hele deyin 
ya ben nasıl, ya ben nasıl ağlamazım dağlar oy... 
Sizin hiç anneniz öldü mü? Benim öldü! ...
.
Nuri CanKayıt Tarihi : 7.9.2003 23:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 


Recep Uslu
Annenize Allah rahmet eylesin... Hâlenur Kor
Tam puan
Acıların dinmesini umarım ...
İzi kalsada...Şiir olarak çok güzel ama çok hüzünlü...:(~~
TÜM YORUMLAR (4)