El ele yürüdüğümüz kaldırımlar ayaklarına dolanmaz mı hiç.?
Hesap sormazlar mı “neden yalnızsın” diye.?
Hatıralarım tokat gibi yüzüne çarpmaz mı.?
Özlemez misin bir nebze.?
Merak etmez misin hiç, neredeyim, gözyaşlarım nelere dökülmekte.?
Eydiğin başımı kaç yapmacık tebessümle doğrulturum sence.?
Yalvarırım insafa gel de, söyle.!
... ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi
Devamını Oku
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikâyelere
Kara kara kazanlarda kaynadi