Bir sarnıç misali, anıları toplar dimağım.
Yabancıya yabancı gelmiyor, niye bu sızım?
Vakit harcamasın, vefasızlığa meyledene söyleyeyim.
İçimden yankılanan bir haykırış, her nefesim.
Zavallı yüreğimde, dertlenmeye yok mecalim.
Sonumu haber veriyor sanki, ruhuma dokunan kederim.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Kalmamış bir dünya, nefes aldırmaz kimse kimseye.
Her köşe başında, ayrı bir dünya, ayrı bir hikâye.
Sırdaşını bekliyor Sirius, şafak zamanı vakti sehere.
Rahat bir hayat sürmemiştir onurlu insanlar, hiçbir vakitte.
İbret almak için gözlerinle, git bak yokluğun çölüne.
Deli mi, akıllı mı sanki, sana gönül verenler de.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Delidir her anı, aklı başında ise de bir anı.
Kimsesiz yatıyor nice canlar, toprağa karışmış nicesi.
Anlatır gibi içimdeki ateşi, mezar başına dikilen taşı.
Biricik sanır herkes, kendi kendinin derdini.
Öyle dolmuş ki gözüm, gönlümde sevgilinin hayali.
Kaldım hepten bir başına, iki gönül yine ayrıldı.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
İyi gün dostları kaybolur, gelince kötü gün.
Vakit varken, tutuşsun geceler, yansın gün.
Terk ettim dünyayı, artık bu aşkı neylersin.
Kelebekler gibi, aşkının etrafında döner evren.
Bin can feda her an sana, tüm âlemin canısın sen.
Seni görmeyi dilerim, Halil İbrahim efendim.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Boştur diğer düşler, iyiliktir en güzel şey.
Kimsenin istediği gibi akmaz, kader derler buna hey.
Birden gelir ayrılık, yol arkadaşını fazla övme bey.
İyi kalpli insanlar, gizli bahçesidir sevginin birey.
Söyledik birkaç söz, gücümüz yetiğince behey.
Çiçek bizdedir, biziz bahçe, yeşerecek elbet her şey.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Yüzünü gördük, tüm beşerin, insan ilişkilerinin.
Ya cefa verip öldür beni, ya da kavuşmakla yüzümü güldür.
Budur isteğim budur dileğim, canım sevgilim senden.
Allah üstlenmek ister işini, terk ettiğinde insanlar seni.
Ey ruhum, merhamet et bana, derine gömdüm artık seni.
Yeter bana yârimin gülü, bir gül yetse de arife.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Kendinde bulur insan, sora sora dua ile sevgiyi.
Bunca bekleyip durmuş, yormuş insan da kendini.
Gönülden gönüle düşelim hemen yola, sevgilinin diyarına.
Geçmişti gece yarısını ama yanıyordu içimin ciğeri.
Sabaha geliyordu her şey bittiğinde, tan vaktinde.
Sevmemişti daha önce, hiç bu kadar kendini.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Öpüp fakirin yüzünü, gün gelir dilenir resmen.
Baştan aşağı, yaşar o aşkı yalnız kendinden.
Aşka verdiler kendilerini, sarhoş oldular mutluluktan.
Göster bana o yüreğini, ben ölmeden göstereceksen.
Ve ayakta duruyor, zorlukları yaşayan insan.
Hasta ne yapsın aynayı, son nefesini solurken.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Biri olmadı, öyle yürekten derin.
Ne de başka bir şey, dolmadı senin yerin.
Bize aittir biliriz, bu duruş, bu tebessüm.
Çok şeyden habersizdir, sevgiyi bilmeyen.
Göçmen kuşlar gibi, derviş misli çağrım.
Neydi senin adın, nerden gelirsin?
Teşekkür edememiş olmamızdır korkumuz.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
*
Uzaktalar birbirinden konuşanlar, olmuşlar hüznün şiiri.
Fırtınaya tutulmuş dünya, yapmış yapacağını kader.
Karanlık rüyalar, hayaller denizinde, değiller sana göre.
Biliriz ne çiçektir, ne hacet gülü anlatmaya.
Anlamsız biriydi belki de, hepten sıradan.
Titriyordu ruhu, hep sevgiden, hep aşktan.
Sınanır çünkü her kul, en çok değer verdiğiyle.
Kayıt Tarihi : 17.8.2025 14:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!