Bir kez olsun vurulsaydım sınırında
Bir kaçak gibi gölgesiz
Bir meydan savaşının ortasında
Kalmış gibi silahsız ve güneşsiz
Anlardım neymiş gömülmek gözlerine
Ben yaprağı arayan bir Adem idim
Günahlarımı kusurlarımı örtmek için
Aşk değdi yüreğime temizlendim
Sende suretimi görüp sevmişim
Ben ateşi arayan bir rüzgar idim
Güle geceyi bahşeden hece
Senide atlıyorum karanlıktan
Parlıyorum yoksulluğun içinde
Masum bir çocuk bakışı gibi
Bir aşk nişanı gibi birazda şiir
Hazirandır
Verandada bekleyen sandalye güne eş olmaya başlamıştır
Cıvıldayarak akar saniyeler gün batımına doğru
Bir yeniden ben olma hevesi sarar beni gizlice
Aklım başımdan gider
Aklım bir yüksek tepeden kendini bırakır
Bugünü onarırsam eğer ağustos saçlı bu günü
Beyazsa ellerin onları istemem
Susuz dudağında çırpınan güneşi
Demsiz çayı
Bu uzayan nice niceyi istemem
Gözlerin denize karşı kirpiklerin göğe merdiven
Hece hece boynunu büktü aşk bütün şiirlerde sen gidince.Kaldırımlara gazel döktü Ekim ağaçları.Şarkısı sustu saksıdaki fesleğenin.Ama yinede maviye çıktı yolumuz.Her adımda gamzelerini düştü çocukluğumuz..!Dünden kalan sarmaşıklarda bozdu bağlarını.Sen gidince üç korner bir penaltı olmadı bir daha.Oyunlarım,kendime verdiğim telkinler,dik durmalarım sarardı soldu.Sanki senin gidişini bekliyormuş gibi diz çöküp kaldım bir söğüt gölgesine.Mevsim yazdı,yaz gibiydi biraz da.Günebakanlar güneşten iktibaslar topluyordu,hüzmelerini dağıtıyordu tüm cömertliğiyle ayrılık çeşmelerine.Sular buz gibi akıyordu yaylalarda.Duman çökmüştü dağların ardına kara duman.Sen gittin tabiatıma aykırıydı gidişin.Ben o günden sonra hiç yağmur yağmadım,rüzgar olup esmedim kırlarda,ses olup dillenmedim.Seni hiç hatırlamadım o günden sonra çünkü hiç unutmadım..!Öyleyse sende isyanımı hatırla çünkü o seni diri tutacak ve kalbimdeki aşk işareti kaybolacak ansızın."Yazarız duvarlara fırtınalı yazılar"
Kader devam etsin mi
Ey mezarını karla kazdığım
Günebakanım açık mavim
Sürgün ettiğin yüreğim
Mabedine geri dönsün mü
Sizin gözlerime aynalardan sıçrayan aydınlığınız
Gözlerinizin kalbime karşı diktiği bir hisardır
Bir ceylanın su içerken takındığı ürkek tavırdır gözleriniz
Bakışınız hayal kurarken vurulan bir güvercinin gerdanıdır
Ben sizin yaralarınızda kendini onaran bir mabed
Siz benim yalnızlığımda beliren delice bir düş
Sonsuzluğun güneşe bilendiği şiir
Ayırıyor gölgemi sedir ağacından
Sabah gözlerinde patlıyor
Ölümler ağır yaralılar
Seni kimseler bilmiyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!