Benim gönlüm bir zalımın gönlüdür
Yarılır şerha şerha denizler göller
Gönlüme kıydığım elbet doğrudur
Dağılır şehla şehla firdevsler güller
Açamadım açılmaz bir yara daha geceden
Sükutum sıyrıldı da her bir heceden
Sana bir yol açamadım.
Budur gayretim inceden
Bir gelinciği çıplak düşlemeden
Sorma bana halim nicedir.
Bunca şiir bunca sis goncası bunca eflatun
Dönülmez yol sancısı yüksek rakım
Bir salkımlık saadeti yalan dünyanın
Beni bulur trenler garlarda
Mavnalarda üşüyen eller kürek kürek
Ve yalnızlığı düşüşün
Gidersen güvercinlerde gider çatılardan
Aşk boynunu büker o saniye
Mayıs bahçelerinde bir çınar devrilir
Eskilerini yakar türkümüz
Kandili yanmaz muhabbetin
Sofiler selam almaz
Ceketimi alıp çıkıyorum bir şiirden daha.
Gözlerimde treni kaçırıyorsun
Yetişmenin acemisisin
Aşkın tarafısın yinede
Senin için sıkarım yumruğumu
Başımı dik tutarım
Bir evin basamaklarını çıkar gibi
Dolaşıyor olabilirdi ellerin
Parmaklarımda
Zamanından çalınmış aşkın
Bu kaçak bakışmalarla
Kaderine yazılmak kadar derindi aşk
Bir fidan uzatıp toprağın düşüne
Çekilmek vardı surlarından
İstanbul'un...!
Yeditepeli bir sancıydı sensizlik
Denedikçe kendini çoğaltan
Tanıdıkça uzaklaşan kederden
Bir sarı mevsim tutmuştu içimiz
O da ha bitti ha bitecek
Kapısındayız kuru ayazın karın
Bir incelik bekler efkarım
Ne zaman ömrü geniş rüyası geniş
Bir şehrin önünde vurulursam
Sen yetiş son nefesime
Yakınlaş yokluğuma sokul
Bir nefes çarp suratıma
Sana dair yazdığım şiirlerin
Saçlarını toplar dört melek
İçerimde durmaksızın
Sevda hesapsız başlar
Aşk ansızın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!