Tek beklenen otobüsler
Ve yalnız duraklar
Hiçlik elinde zifiri bir ışık
Sanki beni anlatıyor
Dağ başında ağaçlar ..
Donuk odaların soğuk duvarları
Bitik saatlerin bozuk yelkovanları
Soluk nefeslerin boğuk sesleri ..
Günün ortası bir zaman
Ne ara geldim buraya ?
Bir yalnızlık korkusu
Gök
İnsanların başına damladığında
Damlarda çocuklar agladığında
Ağlardaki kanarya kavradığında
Kavramların hep kabul oldugunu
Sanırım anlayacağım.
Bakma ciddi konuştuğuma
Uykumda ağlarım hep
Rüyalarımda görürüm seni
İsteğim
İçimdeki boşluğu sezmen
Ben kendimi hor görürken
Bir başkası yanında
Hakir kalacağım gelmezdi aklıma .
Bilmezdim
Ehli beytin kaderinden gelecek bana.
Onlar ekmeği banıp tuza
Hanımefendi
Durun gitmeyin
Bir şey soracağım size;
Göğsün sol kısmında
Atan birşey var bende
Çevresi , çeperi gül bahçesi
Pil icat edilmeden önce,bir zamanlar
İnsanlar içten gelen bir istekle ve hazla
Serinlik ve gölge katarak hayata ,yaşama
Birazda eldeki katıkla idare ederek günü
Yaşayıp gidiyorlardı ,idare ediyorlardı yılları
Tütünün afyonla takas edildiği o zamanlar
Sesini kimse duymasın
Yüzünü kimse görmesin
Sus ,nefsim bile anlamasın ..
Gözlerinden çıkalım yola
Estirdiğin rüzgar dağıtır bakışları
Ellerini anlatalım
Böyle mi olacaktım..
Hayat böyle saçma mi gelecekti
Mutluluk mu ? Niye?
Arpam fazla da değil aslında
Bir girdabın anlamsızlığında
Yaşam uçlarında
Suçluyum
İtiraf ediyorum
Ne aşk ne sevgi ,beceremiyorum
Ben ki
Aşka doğdum
İlk göz yaşım aşkla aktı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!