Kentine geliyorum; bir gözüm duvar, bir gözüm gökyüzü
Kentinden dönüyorum; içim başlıbaşına buz'un önsözü
Dalga sesleri biriktiriyorum senin kulakların için
Güz'ün akşama yayılan müziğindeki esintiyi
Alkolün gece yarılarındaki baş dönmesini bir de
Ellerimde epriyen mektuplarının yaman çığ1ık1arını
Huzuruna dokunulmamış dar yataklarda
Nasıl da yatıyorum kurumuş çınar yapraklarıyla
Gül kokman olası değil, gül batağındayım
Uzun bir soru cümlesinin gölgesindeyim, evet
Bir kayanın yosununda ya da bir çiçeğin ömründe
Evladiyelik yalnızlıkların tümüne teşneyim
Asılsız bomba ihbarıyım kalbimin siyah meydanına
Görseler kaç yazar, beni mektupsuz bırakma
Üç paket kısa Samsun her sabah bir ekmek
Gerilip kalıyorum ötesi yok dumanlı anlamların
Her fotografta yüzüm kanıyor, başka dilim yok
İşsizliğini gezdiriyorum nazik ve korkak ayaklarımın
Ortanca oğluyum İstanbul'un gizlemem boşuna
Ki devlet her fırsatta adresimi yazdırtıyor bana
Tekirdağ; bir gözün duvar, bir gözüm gökyüzü
Az sonra içim başlıbaşına buz'un önsözü
Bedenimdeki ormanın şiddetli rüzgara rağmen yanışı
Mürekkeple kundaklamam yani küllerimi ve kışı
Hayatım; o bitimsiz ve koygun telafi etkinliğim
Sevgilim her yerini hangi güz öpebileceğim? ..
(Ekim 2001 / İstanbul)
Cengiz Hakki ZaricKayıt Tarihi : 23.6.2002 01:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!