Varla yok arasıyım bugün, tenle ruh
İçim hayat savaşında bıçkın başkomutan
Dışım sınırlarımı kabullenmiş, işgalime sulh...
S.Güler-22.12.2016
Ey özlenen bilesin
Sen mutlu ol diye bütün gökyüzünü gözlerine boyardım
Mutluluğun bilinsin diye de
Yâr yeryüzünün bütün kuytularında gülüşünü çınlatırdım.
Ah varlığı yokluğu şiire esin
Bittiğim günden beri, galiba iki yıl, oturdum vasiyetimi yazıyorum
İki mirasçım var, inan herkesten daha çok sevdiğim
Soyadımı tek oğluma, kalbimle konuştuklarımı tek sana bırakıyorum.
Parmak basmak çok eskide kalmış, benim bilmediğim
Lâkin sen bil ki; ben her bir sözüme bir damla gözyaşımı mühür basıyorum...
Göz açıp kapaması yaklaşık
iki bin dokuz doksan gün sonunda
zannımca anlaşılan odur ki:
Adam olmak parayı sevmekle başlarmış
ve dahi yine odur ki insanın
Usta ben vazgeçtim ölmekten
Bir sürü harfim, kelimem, mısram beklerken
Ve de bir bu kadar daha şiir yazacakken ben
Ulan bu kadar sevdiklerim varken
Üstelik sevdiklerim bu kadar siz, bu kadar senken
Anladım, vazgeçemem ki ben bizden
ve tanrı
ten giydirir bir ruha
ve o ten ki
cennet kadar vazgeçilmez olur bu dünyada
ve sen
cennetimsin, giydiğin ten ve çırılçıplak ruhunla.
Şimdi kıyına vurmak vardı gece mehtabı kokulu ayyaş bir balıkçı iskelesinden
Vebali kalmasın üstüme günahtır, methini duymuş
Selâm vardı sana, bir istiridyenin kiracısı gözlerinin karası bir okyanus incisinden...
S.Güler-27.8.2016
Her veda
bir dolunay katliamıdır.
Ve her geri dönüş
demi yalnızlık
çay katranı geceye
Bazı vedalar unutulmuyor! Zor
Kara topraktaki bir çınar ağacı gibi
Günden güne dallanıyor budaklanıyor
Kökü geçmişte gövdesi gelecekte büyüyor...
S.Güler-24.6.2019
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!