İnsanların rengarenk
Gözümde yoktur âhenk
İnsan olmalıymış denk
Uzaksın tarifimden.
Üstüme dağlar geldi
Uzaklarda sürgünüm
Özlem dolu her günüm
Düne mâhkûm bu günün
Göğsümün ağrısıyla.
Akşam olur ay geçer
Dünyâya gönül veren,
Bizlere gönül koysun,
Zâlime ödül veren
Bizlerden uzak dursun
Husûmeti yaratan
Ne söylesem her sey yalan
Ölüm gerçek ayân beyân
Ömrümüz olmadan ziyân
İmdâdıma nusret dökün
Yalan dünya üç gün tekin
Şeriattır YüceRabbin kânunu
Sana gülen ağlayacak üzülme
Bozulacak soysuzların oyunu
İsim isim çağrılacak üzülme!
İnsânoğlu bu dünyadan sürülür
Şu yalan dünyada olan plana
Aklım ermez oldu yalan dolana
Denize düşüren sensin, yılana
Sarıldığıma mı üzülüyorsun?
Şapka çıkartırım arsızlığına
Bal sunsa müsâhip gönülhanesinde
Ölüm kalım vaktinin çanaklarından
Meczûbiyet bâdesi içmeden geçmem
Yalan dünyânın hoyrat sokaklarından.
Kâtre kâtre kan akıp yanaklarımdan
Bir millet düşünün yokluk içinde,
Bir savaş veriyor zorluk içinde,
Bir ölüp bin dirilirken mehmedim,
Çanakkale geçilmez! der mehmedim.
Yedi düvel düşmanlar durmadan teper,
Kendi kendimi kaybedip
Bulamadığım yerdeyim.
Düştüğüm yoldan çarkedip
Dönemediğim yerdeyim
Herkes çok şey bilir bizde
Ulemâyız lafta sözde
Nereye varılır izde
Hayâl bile kuran yoktur!
Aslı belli markasından




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!