Şeyh Gâlib'in asıl adı Mehmet Es'ad Gâlib'dir. İstanbul'da doğan şairin babası tanınmış mevlevîlerden Mustafa Raşit Efendi'dir.
İlk öğrenimini babasından gören Şeyh Gâlib, değişik hocalardan Arapça ve Farsça öğrenmiş; ancak düzenli ve sürekli bir eğitim görmemiş, kendi kendini yetiştirmiştir.
Şeyh Gâlib, 1780 yılında Dîvan-ı Hümâyûn'a kâtip olarak girmiş, ama bu görevde uzun süre kalmamıştır. Bu sıralarda devrin şiir ve musiki okulu sayılan mevlevîhane sohbetlerine katılmış; şiir söyleme yeteneğini burada artırmıştır. Şeyh Gâlib'e gençlik yıllarında Hoca Neş'et yardımcı olmuştur. Bu dönemde Sebk-i Hindî üslûbunu benimsemiştir. Nedim'le birlikte bu üslûbun en usta temsilcisi sayılır.
Şeyh Gâlib, içinde doğup yetiştiği mevlevî tarikatına girerek derviş olmuş, 1791 yılında Galata Mevlevîhanesi'ne şeyh olarak atanmıştır. Sultan Selim'in takdirlerini ve dostluğunu kazanan Şeyh Gâlib, hem tarikat hem de sanat hayatının en parlak ve verimli devrini bu yıllarda yaşamıştır. Sanatçı 1799'da veremden ölmüştür.
Şeyh Gâlib, Klâsik Türk (Dîvan) şiirinin son büyük ustası sayılmaktadır, ilhamını Mevlânâ'dan alan şâir, Fuzûlî gibi derin ve duygulu; Nedim gibi coşkulu ve neşeli şiirler yazmıştır. Tasavvufî düşüncenin hâkim olduğu şiirlerinde hayaller çok renkli, canlı ve güçlüdür. Söyleyeceklerini hep semboller ve benzetmelerle anlatmıştır. Şiirleri daha çok kültürlü okuyucuya hitap eder. Hind üslûbunun özelliklerini taşıyan dili, nazik ve zariftir. Ancak bu dil, mücerret (soyut) ve müşahhas (somut) kavramların birleştirildiği yabancı kelime ve tamlamaların çok kullanıldığı bir dildir. Zaman zaman çok sade bir Türkçe kullandığı da görülür.
Eserleri
Divan (Şiirler)
Hüsn ü Aşk (Güzellik ve Aşk)
Şerh-i Cezîre-i Mesnevî
Es-Sohbetü's-Sâfiyye
Zübde-i alem
Memleketin halkını dizlerine sererdim.
O kuvvetli hükmümle bütün tacı tahtımı
Bir tek bakışın için sana feda ederdim.
Eğer Allah olsaydım.! O heybetli, o derin
Gölgeler(galip, yunus, akif, nazım, hayyam, haşim ve diğerleri…)
Galib dede vuslata yaslamış başını uyuyordu
Kelebek hala aşinasıydı mumun
Son için doğan her gün mutluluğuydu umudun
Aşkı gördüm
II
Görebilmek meziyettir her görünenin ardında aşkı
Aşk deryas ...