Dalavere çirkefine düşen de
Edebe erkâne girenler de var
Köşeyi dönerek yeyip şişen de
İkramla huzura erenler de var.
Oyunda oynaşta gezip tozan da
Âşık dedim maşuk dedim yar dedim
Gençlikti aklıma geleni yazdım.
Dünya dedim hayat dedim dar dedim
Ardı sıra bir çok yalanı yazdım.
Bir gün dünya karanlıktı üşüdük
Senin ile yandı ilmin ışığı
Ellerinde sınıf sınıf büyüdük
Yaptın bizi aydınlığın aşığı.
Sevgi ile yumuşattı gözlerin
Hiçbir yere varılmaz yönünü düşünmeden
Adım atsan düşersin önünü düşünmeden
Karga kılavuz olmaz takılıp gitme sakın
Hangi işe başlanır sonunu düşünmeden.
Yaşananı unutma geçirdiğin devirde
(Ebuzer-Seyfi) Atışması.
Her yokuşun bir inişi
Her gelişin bir gidişi
Gel demek sefirin işi
Durulur mu canım emmi. Ebuzer
Hazırlamışlar kızağı,
Gözünü aç gör tuzağı,
İnanırım çıkarırlar,
Öküz altından buzağı
Sevmeyen gözler bakışmaz
Ölü sanma incele bak toprağı
Kapı açar nice hayat yoluna
Şu gördüğün ağacın her yaprağı
Bir mektuptur yaratandan kuluna
-
GELSİN
Besmeleyle başlayalım kelama
Bir selam verelim alanlar gelsin
Sözü geçen kağıt ile kaleme
Gönlü bu sevgiyle dolanlar gelsin.(S.Karahoca)
Allahım bu ne iştir
Fikirler zonga döndü
Bilmem nasıl gidiştir
Kaç çeşit tonga döndü.
Renkli kapı açmışsın
DARBEYE DARBE…
İki bin on altı on beş temmuzdu
Saldıran köpekler sanki kuduzdu…
Bir kâbus gecesi ki unutulmaz o anlar
daha nice taşsız yatan isimsiz şehitlerimize allahtan rahmöet diliyorum saygılar hocam allaha emanet olunuz
Bir mevsimin bitişi, bir yenisine hazırlık, öyle bir an ki ne yana baksan sarı hazan; esen rüzgarda, yerlerde hışırdayan yaprakta sarı bir matem..... çok hüzünlü bir şiir yüreğinize sağlık efendim........
yunus gibi,çok harika olmuş hocam,beğeni ile okudum,selamlarımla beraber tam puanı gönderiyorum..