Bir başka duygusalım bu gece…Nedense, biraz sevgiden söz etmek istiyorum şu an. Sebebini sorsanız da bilemem. Çünkü, bende bilmiyorum. Duygu yumağından çözülüp, dolanıp, karışmış ipler gibiyim.Ne bileyim, öylesine bir şey işte…
Anlattıklarımı okuyunca darılıp, incinmenizi istemem. Sözüm, kimseye değil, kendime… Yaşadıklarıma, boşa tükenen bir ömre, dönmeyeceğini bildiğim hayali bir sevgilinin, hayal olup, beni de ardından sürükleyen, tek taraflı yaşanmış aşkıma… Yada öyle sanılan, boşa yaşanmış koca bir ömre.. Onun için siz, üzerinize almayınız. Sizlerle ilgisi yok…
Ne denir bilmiyorum. Öylesine bir sevgiye..? Anlatabiliyor muyum? Hiç alışamadığım yaşantımın anılarına dalıp gittim yine az önce. Sevgi denilen hayali sevgili, sürükledi beni sevda okyanusunun derinliklerine. O denli derinlere indirdi ki, nefes alamıyorum. Boğulmak üzereyim. Yok, yok… Sanırım, vurgun yedim. Umut yok artık kurtulmama. Ayni derinliğe dalabilmem de mümkün değil..Çünkü, o dalışa ne ciğerlerim müsait, ne de daldırıp çıkartacak bir dalgıcım var artık. Onun için, sevgiye teslim olmuş halimle, alıcı kuşun pençesindeki, öleceği anı bekleyen bir av gibiyim.
Demirlemişti eli kolu bağlıydı ağlıyordu
Dört bıçak çekip vurdular dört kişi
Yemyeşil bir ay gökte dağılıyordu
Deli cafer ismail tayfur ve şaşı
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta