Sevgili Ermenistanımın şirinlikle doygun güneş sözcükleri.
Sevilmiş eski sazlarımız çalar acı dolu nağmeleri.
Güller, kanayan güller, sarhoş eden rayihalar.
Nairi’nin kızları ve muazzam dansları.
Severim masmavi göğümüzü, gölün tertemiz berrak ışığını.
Yaz güneşini, kükreyen fırtınayı, kışın ejderhasını.
Karanlık ve soğuk kulübelerdeki isli duvarları.
Asırlık taşlarıyla o eski kentleri severim ben.
Nerede olursam olayım – unutmam asla acı dolu şarkılarımızı,
Unutmam asla her bir şiirin dua olduğu eski kitapları.
Yüreğimi dağlasa da o tehditkâr kanayan yaralar
Severim seni, güneşle doygun, çileli Ermenistanım.
Yüreğimdeki özlemli çocuk daha iyisini bilmez masallarının.
Narekli Gregor’unkinden ya da Kutjak’ınkinden
Daha parlak bakamaz hiçbir şair gözü!
Ağrı Dağı’ndan daha tatlı şey var mıdır, ara dur bakalım dünyayı!
Sevdiğim Masis Dağı’ndan geçer hep benim yolum!
Eghisje Charents (1897-1937, Ermenistan)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy
Kayıt Tarihi : 3.8.2007 13:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir Doğulu olarak, Ermeniler'in aydınlanmaya olan katkıları minnettarlığımız, katledilişleri üzüntümüzdür!
Bu vesile ile, bir Ermeni olan, tek amacı barış ve dostluktan başka bir şey olmayan aydın dost Hrant Dink'i saygıyla anıyorum.
Şiir güzeldi kutlarım...
niçin yorumsuz kalmış anlamış değilim
tebrikler...
TÜM YORUMLAR (3)