Mutlu mu olmak istiyorsun?
O zaman hiçbir şey sorma,
Hiçbir şey bekleme kimseden,
Beklentisiz olursan,
İyi olan da,
Kötü olan da
Ey yüzüne gözüne mırladığım...
Dünya talan olmuş, bütün insanlar yalan,
Yollar almış başını gitmiş, sonlar yok hiçbirinin
Ağlar giderim bazen yolda, arada gülerim de...
Ey ağzına burnuna mırladığım,
Seni yaşamak,
Bir martı ile denizin aşkı misali...
Sende açarım gözlerimi,
Özgürlüğün en derinini sende tadar,
Kollarında ölürüm...
Bir hayat ki; iki şerit çizgisi arasında başlayıp bitiyor.
Ömür dedikleri iki çizgi arasında.
Hep ortada olmak gerekiyor.
Sağa geçince yavaş gidene çarpılıyor,
sola geçince de bir başkası kendisine çarpıyor.
Hep ileri, hep ileri gitmek gerekiyor.
Sonbahar için değil, yeni bir baharı her yerimde hissetmek için yaprak döktüm ve çırılçıplağım.
Gel ilkbahar.
Renklerine bürüneyim.
Gül gibi kızarsın yanaklarım.
Orkide gibi aklansın bedenim.
Gel sar beni, mis kokan ellerinle...
Denizin dalgaları alır hüzünlerimi...
El sallarım giderken hepsinin ardından...
Bir ben kalır geriye,
Bir de donan kalemimin ucuna huuh yaparak
Sana yazdığım aşk şiirleri.
Ne güzeldi değil mi İstanbul’lu hayaller kurmalarımız.
Ardından göz göze gelip,
utancımızdan bakışların yönünü değiştirmelerimiz.
Yorgun halini, ellerinin damarlarının belirginliğinden hissetmelerim.
Az da olsa üzüntü varken ruh halinde,
telefondaki yapmacık gülümsemeleriden anlayışlarım.
Üç çeyrek kafiyeli günler yaşıyorum.
Hayatımda değişen tek şey takvim yaprakları.
Öyle birini sev ki, güneş gibi olsun.
Onun gelişi ile dünyan aydınlansın,
Seni uykudan uyandıran sabah olsun,
Ona bakınca kamaşsın gözlerin.
Sevgiliye geç kalırsın bazen...
Araba ile uçak hızına yetişmek zordur.
Habire kavuşmak için bir çabalarsın.
Belki de hiç kavuşamayacağını bile bile
Ama yinede
Gönlünün seni sevdiği,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!