Birkaç damla yağmur yağsın...
Yerler hep gözyaşı dolu...
Gözyaşları ruhumuzu yıkadı.
Yağmur da yeryüzünü yıkasın.
Ben tırtıl gibi sürünürken;
Bana yetişmen için uçman gerek dedin.
Uçtum ve kelebek olup sana geldim.
Sende ölmeye geldim.
Gidersin kimseye aldırmadan...
Hayat yalnız daha güzel zannedersin..
Bilmezsin hayatın bir daire çizgisinde yürümek olduğunu..
Büyürsün, yaşlanırsın dairede büyür ve genişler.
Kopamazsın hayattan, istesen de...
Yaşlanınca yeniden dönersin çocukluğuna...
Aşka değil, insanlara inançsızız.
Yaşanmışlıklar almıştır aşkı ayaklar altına.
Ama aslında aşk değil,
Hüznü yaşatanlar olmalı ayaklar altında.
Nefes kadar yakındı sanki.
Dolaşır, can verirdi ruhuma.
Dilim anlatamazdı onu.
Kelimeler hiç yetmedi..
Gözleri vardı.
Bazen güneş gibi ışık saçar,
Yaşadığın dünya;
gönlümün okyanusudur.
Gözden uzak olan
gönülden ırak olur, sanma!
Her nerede olursan ol,
bendesin.
Anlatmak Seni.. - Servet Saygınoğlu
Yıldızları bir çuvala doldurup birer birer gökyüzüne fırlatarak aşkımızı yazmak gökyüzüne... Nietzschevi bir haykırışla evrene haykırmak seni.. Dinmez öfkelere açılan meydanlar, yâr yâr diye gözlerden sızan yaşlar. Yok.. Hayır... Anlatamadım seni...
Çeşme başına yürürken salını salını,
Bir kaşık yedim petekten, arı balını,
Zenginliğinle beni alacağını mı sanırsın?
Git de başına çal; tacını, tahtını, malını...
Servet SAYGINOĞLU – Başına Çal
Gitme, en azından bana böyle bakarak gitme.
Kabullenemem, zulüm olur bana.
Acırım kendime, affetmem.
Gitme böyle, son kez sarılalım.
Tüm yaşadıklarımıza...
Yaşamak istediklerimizi son sarılmamızda yaşayalım.
Bırak, sevmeyelim birbirimizi.
Sevdikçe korkumuz artar,
İçimiz daralır.
Üzülür büzülürüz.
Yanımda ol, bende ol ama
Her sevdiğini söyleyişin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!