Ellerimi uzatıp yanağını okşasam
Saçının telini ölesiye koklasam
Kollarımı açıp sımsıkı sarılsam
Yeryüzüne darılsam ne yazar
Bir ekmeği bölüşsek soğanla yetinsek
Bilmem ki nasıl söylesem
İçimde ki duyguları
Keder mi çile mi ızdırap mı?
Sanki bu gün ben,ben değilim
Ellerim soğumuş yanaklarım ateş
Herşeyin ilki vardır Usta
Bende abc'ye başladım
Daha z'ye çok var
Bana yolu göster Usta
A'yı b'yi c'yi geçtim
Gözlerindeki ışığı gördüm
Her biri alev parçasıydı
Ağlama sakın yer gök yanar
Konuşma sakın dilin kanar
Dünya mı ağlatır
Ey sevdiğim gel seninle hiç kimsenin çıkamadığı dağlara
İki tane ağaç dikelim ve seninle on yıl sonra buluşalım
Ama seninle her gün bu ağaçları sulamaya gidelim
Senin ağacının yolu farklı benimkisi farklı olsun on yıl boyunca hiç birbirimizi Görmeyelim sen benim ağacımı sula bende senin ağacığını
Ve on yıl sonra buluşalım kim kimi daha çok sevmiştir diye
Eğer benim ağacımı kurutmuşsan sevmemişsindir beni yada Sevememişsindir. eğer senin ağacın solmuşsa sebebi seni çok Sevdiğimdendir...
Kolum kanadım kırık
Bu dar günümde sende git
Ben alışkınım yanlızlığa
Alışkınım acıya, derde, kedere
Bir selam bile vermeden sende git
Yeşil yeşil ovalarda
Yakınlarda uzaklarda
Dağda taşda tenhalarda
Seni aradım bulamadım.
Yaz kış mevsim demeden
Bir fidan gibi baktım
Sel aldı götürdü
Tam koluma takacaktım
El aldı götürdü...
Rakı sofrasının mezesi olmuş gelincik
Meyhanelerde, pafyonlarda maskara gelincik,
Genelevlerde, bataklık martısı gelincik
Bir zamanlar evinin küçük kızı gelincik
Üstünde önlüğü, sırtında çantası gelincik
Gözleri yeşil mavi karışık
Saçları sarı biraz kıvrışık
Teni beyaz sanki ay ile ışık
Tepeden tırnağa lüks ve şık
Boy pos herşey yerli yerinde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!