Serçe Yavrusu Şiiri - Kasım Kobakçı

Hangi eylemi gerçekleştirirsen gerçekleştir,
İyi bil ki,
Bu akıntıda kürek çekmekle, mesafe katedilemez,
Yazgı,
Sen o dalgaları görmeyi reddetsen bile,
Çabalaman beyhude olabilir.
Konduğu yerden düşmüş, bir serçe yavrusu gibi
*
Işık adını taksan bile,
Yüreğin yiyorsa, üstünde kafa yor,
Acaba mevcut mu sahiden,
O içindeki derin keder,
Desir gibi akan dizelerinde,
Ve bütün ömründe,
Söküp atamadığın.
*
Sen o hoş sesi dinlerken,
En yüceden,
En kayda değer notayı, bulma hevesindeyken,
Kendini çok bilen edasıyla,
Tüketilmiş meşrubat kaplarında,
Asla keşfedilemeyen,
Döküp damlalarını hesaplayıp,
Tutulan arzuları,
Akıllıca bir tutum sanarak.
*
O sevinç duygusu belki de,
Ulaşamayacak,
Ne denli didinirsen didin,
Alın yazısı,
Ve rastlantı,
Belki de,
Senin önüne konacak,
Sana doğru gönderilecek,
Ve yanaklarından süzülen sular,
Çalgının tellerine,
Yeryüzünü keşfeden bir yavru misali,
Küçücük,
Yahut kaybolmuş kedisini,
Bulamayıp,
Oyuncak tavşanına sarılan kalbim gibi,
Huzur isteyen.
*
Yahut da, hayat enerjisinde koşturan,
Canımın ta kendisi gibi.
*
Kutlamalar bitiminde,
Hayaller kurarken,
Hani biraz önce, bir kenara koymuştun ya,
Kadehleri çarpıştırırken dalıp,
Gönlümün mezuniyet törenini,
Bir türlü yetişemediğim,
Erişme imkanı bulamadığım,
Eriştirilme imkanı sunulmayan belki de,
O doğum kutlamalarını,
Uzaktan suratımı asarak seyrettiğim,
Düşler içindeki, bir meşe ağacının ardında,
Bakarken alt dudağımı ısırıp,
Hüznün tuzlu tadını,
Genzimde bir yanma şeklinde,
Hissettiğim anlar.
*
Olgunlaş artık, genç adam,
Ben genç adam mıyım ki,
Ben kimim o vakit,
Ağlayan genç adam olur mu hiç,
Neye uğradığını bilemeden,
Tepkisizce,
Ya da, alay konusu edilerek,
Bu nasıl iş diye,
Kesin mi ümit yok,
Yok başka bir ihtimal,
İzah edemem ki,
Mukadderata karşı koyamadığım gibi,
Yahut da, inanmayanlar gibi,
Rastlantılara,
Bana nasip edilmeyen saadete,
Ya da ulaşamadığım,
Ulaştırılmamış olana.
*
Tükenmiştim, yanıtını bilerek uyudum,
Neredesin lafı için,
Hızla geldiğim,
Vagon biçimindeki çalışma mekanına,
Bilgisayar ekranındaki,
Ay ışığında, yıldızını arayarak,
Dudaklarımı büküp,
Avazım çıktığı kadar,
Alışılmış tavırla,
Neden ama neden....