Otuz Küsür Yıl
Gezegen bildiğin gibi.
Hantal ve üşengeç.
Akıllar tutuk, akıllar gelgeç.
Yeterince mutluluk birikmiyor dudaklarda.
Yinede,
İçimde bir sevinç var çünkü orda sen varsın.
Seni severken bıraktım savaşmayı,
Uygurlaştım.
Ne zırhımı giydim üstüme,
Ne kılıcımı kuşandım.
Yerleşik hayata geçme planlarım seninle başladı,
Göçebeliği bıraktım.
Yeşil renk cihanı terk ediyor bu saatlerde.
Sanki saltanatım var da son buluyor.
Anlıyorum yâr uyumuş.
Çimenler, ağaçlar, yapraklar gözümün koyu kahverengisinde kaybolmuş.
Uyumuş mu?
Anlıyorum yâr uyumuş.
Yokluğun eksiltmeliydi insanları.
Beni boşver...
Anneni mesela...
Babanı...
Kardeşlerini...
Yoksa aşk dediğin şey, yeşil parkamda çeyreklik.
Umut bulamadım büyük ikramiyeye baglayacak.
Ekonomik kriz kelimesine yer verilmezken hiçbir ana haber bülteninde,
Bilen bilir seyretmem hiçbir haber bültenini.
Bünyem kaldırmadı Dağlıca'dan sonra, Kaldıramayacak şehit haberlerini.
Ne artık Fenerbahçenin sondan ikinciliği,
Ne enflasyon...
Olmuş ol ya da olma haketmiş.
Zaman seni, sen zamanı tüketmiş.
Sana kalan, safi talan.
Yan babam yan!
Üzgünüm zalimmiş fatihin.
Zamanına, bizzat kalbine hükmetmiş.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!