Sen kırmızı beyazınla yazgülü, ve tutulmuş dimağımla ben kanayan yara.
Sonrası adımızı bile öğrenemeden vedasız gidişin...
Eylül
İhanetinde son yaz.
Biliyor musun; düşlerimin rengi artık mavi değil.
Sevda kokmuyor sahil,
Sessizliğiyle mahzun, yoksun…
Yoksun...
Yoksun bir tanem;
Sen yoksun.
Sensizliğin dalgaları vurur kıyılarıma...
İlk yaz gelmeden geçti; yüreğimin acısı geçmedi.
Vişneli yolda başkalarının ezgisi var.
Şakayıklar katmer katmer; yanaklarının alında.
Selvideki o kuş ıslığını çalmıyor nedense..?
Yaban güllerine kol atmış karamuklar sarmaş dolaş..
Her taraf gelincik kokuyor.
İnanır mısın Kuru Çeşme artık akıyor…
Umut gurbetinde;
Sen kim bilir nerelerde..?
Gel diyemem, git diyemem.
Yazamıyorum artık,
Harfler solgun, sözcükler hüznünde,
Dilim düğüm düğüm, öykümüz tutsak.
Yanımdasın;
Sevdan yüreğime kelepçeli...
Ama yoksun işte...
Güz bitti,
Ayazında rüyam,
Buğulu penceremde o üç harf
Aralarında dağlar...
Sensizlik çok zor birtanem…
Vurur kıyılarıma azgın dalgalar...
Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım,
Sessiz, sedasız mı olacaktım böyle?
Çok sevdiğim salatayı bile
Aramaz mı olacaktım?
Ben böyle mi olacaktım?
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta