Kimse zorunda olmadıkça savaşmak istemez.
Savaş ölümler ve acılar getirir. Büyük yıkımlar getirir beraberinde.
Bu yüzden barışsever insanlarız.
Atılan zarlarda..zor gelir düşeş...
Hakkıdır.. her gönül de.. uygun bir eş....
Dostların omuzu her zaman açık....
Ne zaman bunalsan...çekinme..yerleş...
Sıkılma..söylemez dillere kalma...
Seni ben doğurdum..seni kimse benden fazla sevemez...sende kimseyi..
Bebeğimm... seni öyle bir yetiştireceğim ki..
_ Oğlumm patlat babana bir yumruk... aslanımmm.. koçumm.
Yol ayrımlarındayım,
Hangisinin sonunda neler yaşarım,
Bilememek öyle zorki...
Yaşanmışları unutabilsem,
Bu yol ayrımına gelişimi çözebilsem.
Herşeye sil baştan diyebilsem.
Yıkık duvar dipleri meskenim olsun,
Karton kutular yorganım.
Alırım düşlerimi koynuma,
Nerden çıktın, bunca yıl sonra.
Ben unumu elemiş,eleğimi asmıştım duvara,
Sırtımda çizgili pijamalarım,
Gözlüğüm burnumun üzerine yapışık,
Caddeye bakan pencerenin önünde.
Baba koltuğunu tapulamıştım.
Kaç şafak söktü sensiz,
Takvimlerden düştü yaşam.
Farkeder mi bundan sonra,
Kime düğün, kime bayram...
Yokluğuna alıştırdın.
Havada efkar kokusu var,
Es rüzgar, hadi es dağıt,
Yeter bu kasvet, bu dillerdeki ağıt,
Gurbetin acısını yollara sürme,
İçim de gurbet, gözlerim de sıla...
Hüzün yaşlarını kurut, hadi es!
Ellerim üşüdü...yalnızlığımdan......
Tenim buruştu...kırış..kırış....
Dondu bakışlarım...boş duvarlarda....
Ha.. baharı yaşamışım, ha..uzun sürmüş kış..
Uzanmıyor ellerim.. maceralara...
Oysa...her limanda bir gemi...son yolcusunu bekliyor...
Uyu can dostum,
Kapat, açık kalmasın o mavi gözler.
Gördüğü çirkinlikler, döktüğü yaşlar yeter!
Kadınlık şehidisin sen.
Cennet te sana başköşe de verildi yer.
Kan kokacak,canına kıyan,
Mahkum deliller
Aşkta ihanet
Oysa yüzleşmemeliydi
Her aşkla adalet
Karşılıksız sevmenin infazında bırakılan
Ağır müebbet hapsin
Sonundaki hasret...
Tebrikler efendim nitelikli çalışmanızı en içten dileklerimle kutlarım...