Aylar oldu yüzüm elin görmeyeli
Cana batan yürek avcun bilmeyeli
Ne vakti şafak ne gecesi yatak
Tenime terin düşmeyeli
Saçlarıma düşmüş kokun...
bağrıma bastığım soluğun yürek yaranda...
Ferinde tomurcuktan karanfil
Süzülürdü çizginden göğüs dağına...
Kışa düşmüş ayakların
Kavrar kanar sancır
Yelce
Öyle gülüşe kadem basmış
telli kanlı duvak asmış
elleri ateşe denk alın yazımdan sek ömrü
soy acımla sınama
Kaçağında vakti
Uykuma pusulu
Kollunda sanki
Sen gidince
Yüreğin benim ülkemdir
Oturmuş soluna ezelden acı
Yumuş yüzünü gözünün yaşı
Bir murad almamış felek naşını gezdirir durur...
Eşim oldun aşım oldun
Sığındığım barım oldun
Düşmüş Cuma ertesi pazarıma....
Ben niye gün olayım...sen gizilken ömre...
Bi tufandır nuhtan kalma bize...
Yolu bela cana sela okutur...
Şiir sövdürür ...türkü dövdürür dile...
Gözlerin ömrüm tanımı
Gözlerin bilmediğim diyarlar akımı
Yüreğin ırkım
Özümü sende buldum bulalı....
Şiirin yüreğidir şair...
Darağacı dizesi...
Salınsın diye salıya hüküm veren cellada inat...
Bütün diller ayaklanmalı yüreğın ırkıyla...
Gözümün gördüğü
Ağzıma tad üreğme dertsin ömrüm
Yüreğimin boğaza kadar gelişi
Dilden dönüşüsün...
Olmayan aklın firarı
Ömrümün sürgünü
Kemani bir duruşu vardı göğün,
hüznün boynuna asılan...
Teline galata saklanmış
Istiklalce uzanan...
Bir de yürekçen kalmış dilimde
Varına ömür adanan...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!