Böldüğünüz ekmek değil
Çaldığınız gönül değil
Sarayınız halkın değil
helal etmiyorum
Bildik aç ile toku
Hiç bi farkımız yoktu
Kalanların yası çoktu
Ikimizde can verdik
Gömülen umut oldu
Ölümün yokluğu akladığı yerde
Nasılda tezattı suretim düne
Bir karın ağrısı vardı elbet geçmişin
Kamburumda cehalet nere gitsen yüklemişim
Göçün ardından yürür
Ayağın bileğin öpülür
Gitme kurban olam yürek ciğer sökülür
05.nisan 2017 Çarşamba….
Bilirim…bu his hiç yanıltmadı beni…sakalının akından iner giderim…
Bi düşmeye görsün yolum yoluna…atılan her adımın yakınlaşmasından öperim…
Görse ya göz kahrına senle sonsuza dek susabilirim…
iki güvercin gelmişti ameliyattan çıkmanı beklerken pencerene...
o zaman yazmıştım bunu..:)
Ve bazen umut iki güvercinin selamına oturur…aralarken pencereni…
Hiç çıkmaz dediğin sabah vuku bulur…katranındayken gece ortasında başı boş bi deli…
Haberinde can yitecekmiş gibi…ve sahibi olduğun ne varsa yok havlinde şimdi…
Senin Kelepçe takıldı bileklerine...
ben beyazındaydım gömleğin
ipi belimde...
Ikimizide götürdüler sirenler içinde
geceden ūç yıldan en güc kaldı elimizde...
Öyle çok bi farkımız yoktu aslında...
Hangi su temizler insanı..?
hani nuh'un tufanı
olmazmı diyorsun neçe...
kaç tufan kopmalı...?
Bak ocağı aralamaya başladı bu gece aralık...
Koynunun kuyusunda koyuca karanlık...
olmaza bi amin daha dendi az önce...
Duyulmazında Şehrin
kahırdan bu çığlık...
Ve yine kahırdan boyanır duvar
Çıplağında ayağın, kaç yılın dikeni var…
Sökerdi şafak, o karanlığa ayan yüreği pak…
Sabra sığınır umud ki dilin beklisi var….
Gel de ne olur gelimde ömürden ötesi var….
Darında ruh bedenin
Kalıyor işte…
Yürekte izi…acıdan sesi…uykuda soluk…dizinde ağrı…geceden iki…sazında türkü…burunda direğin sızı kalıyor işte…
Yılından yolun…yolundan solun…solundan dağın çökebiliyor işte…
Kavgada yürek…savaşta ölüm…insanda zulüm olabiliyor işte…
Kurulur incesinde sızı…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!