Dinlenmiş sularında yıkanmış bu şehir, kırmızı nehrin.
Al, al akan delice hayat sularından almış nasibini.
Başı doğunun bakir toprakları,
Döküldüğü yer,
Batının ırzı kalmamış yatakları.
…
Bu nehir al, al kan akıyor.
Kan,
Kırmızı konfetilerde patlıyor bir, bir
Yanan anaların yüreği de.
…
Anadolu’nun toprağında yetişen vişne gibi tadı,
Kaynatılmış da kaynatılmış şuruplar.
Ah koca çınar, köklerinde içmiş ne çıkar.
…
Akan kanların toplandığı nehir,
Açlıktan doymayan bir hayvansın.
Analar çaresiz, renkler pes etmiş,
Gibi görünse de;
Pes etmez bu yürekler, bu canlar.
Dualar,
Camide, Kilisede, Havra da yükseldikçe.
…
Ak ey nehir, çılgınca ak.
Vebalinde her zerresi allarda, boğulacaksın nasılsa.
…
Ak ey nehir,
Ak,
Anaların çeyiz renginde solmakta.
..
Şehir, karanlık şimdi.
Akan oluk gibi kanlar
Örtülü..
Açık olan,
Anaların elleri, semaya doğru;
Güneş ağırdan alıyor ışığı,
Doğuya doğru.
…
Ak bakalım, nereye kadar.
Gücün bir yere kadar.
Anadolu’dur adı buraların,
Sor beni, kalın kaplı tarih kitaplarına,
Anladığın kadar.
…
Kavimler vardı topraklarımda
Kavimler de vardır ezelden.
Sabanı ben çekerim,
Eken Gemerek,
Çanlar çalar kiliseden,
Başaklar toplarız dua ile;
Bağ bozumunu bekleriz kadehler elimizde.
…
Bu şehir,
Ne güçler gördü ne kılıçlar ne toplar.
Küllerinden doğan Anka kuşu,
Bu topraklarda otlar.
…
Kan akan nehir,
Kuruyacaksın elbet,
Yatağında, döllenecek gelecek.
Bir, bir damlayan yağmur damlaları,
Bu şehre elbet düşecek.
…
Venüs, aşk yağmuru gönder bize.
Al kandan temizlesin şehri.
Bu gece.
----------------------
*Karanlığı kızıla boyamakla, karanlık arasındaki tek fark.
*Kızıl rengi veren, o masum kanlardır.
(1993)
Kayıt Tarihi : 12.7.2004 14:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!