'Gel bugün ağlama' dedim kendime
'Bugün olsun terk et acılarını
Varsay ki bugün yaralı yüreğini,
Uyandırmadın sabaha
Uyur bıraktın..'
Bir varmış,
Bir yokmuş.
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Deve tellal iken, pire berber iken,
Katır çalgıcı, eşek köçek iken,
Ben de bir peygamber olmuş olsaydım
Birlik tohumunu eker giderdim
Önce yasaklardım kula kulluğu
İnsan Hak'tır deyip çeker giderdim
Bakmazdım zalimin gözü yaşına
Ellerini gördüm babamın
Gökyüzünü o tutuyordu.
Bulutlar uçuşurdu gözlerinde
Saçlarında yine dağ rüzgârları.
Gökyüzünü tutuyordu kocaman elleri
Kitabe-i Seng-i Mezar
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
“Sevinin elinde su gibi ince,
Bir akşamdı mavi. Uzanıyorduk,
Serin yataklarında yanyana,
Geceyle gündüz arasında işlek,
Gidiş gelişine düşüncenin.”
Mağara duvarlarına çizdim güneşi
Isıtır bizi, dedim; aydınlatır.
Güzel olsun, gülümsesin istedim,
Saçlarını boyadım hem de sarıya.
Avşar Elleri
Kalktı göç eyledi Avşar elleri
Ağır ağır giden eller bizimdir
Arap atlar yakın eyler ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir
Timsah yakaladı mı bir kuzuyu
Çekermiş suyun diplerine.
Sonra
Ağlarmış kuzunun
Bakıp bakıp
Gözlerine.
bir yerim hasret
bir yerim gül bahçesinde
benim gibi bölünemezsin sevgilim zamanda
kar göğüsleri dağlar
emzirir serin kayalara
seslensem ürker sesimden




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!