Senin de kapını çalacak bir gün
Ölüm; sakın ‘Bana uğramaz! ’ deme.
Değince rüzgârı bir an tenine
Duada gecikme, atma son deme.
Çiy yağar başına istemesen de,
Askerden, polisten korkanlara bak;
Hem suçlu hem güçlü, suratları ak!
Sıkıyı görünce tabana kuvvet;
Sonları felaket, az daha sabret!
Basireti bağlı, feraseti kör;
Sonradan görmede bencillik vardır
Acımak, paylaşmak onda ne gezer!
Varla yetinmeyen insanlar vardır
Kıskançlık, özenti ruhunda gezer!
Sonradan görmede zenginlik vardır
Kıtlık, kuraklık ve doğal afetler
Savaşlar, virüsler ve bakteriler
Hızla çoğalan her tür kötülükler
Yüzünden dünyamız sonunu bekler!
Kısır döngü, çıkar hesaplarıyla
Sararsa da,
Kararsa da
Dalından düşmesin
Son yaprağım!
Yaz da olsa,
Dalından hiç kopmayan,
Sararıp kararmayan,
Her mevsim yeşil duran
Yaprağı arıyorum…
Dimağımda yer tutan,
Seni sana karşın ne denli sayıp
Sevdiğimi bilsen, bir bilebilsen!
Bunu anlamamak aslında ayıp;
Sorgula kendini, yapabilirsen!
Dostluğun yitmesi çok büyük kayıp
Havayı eskisi kadar soluyamıyorsam,
Ekmeğin ve suyun tadını alamıyorsam,
Eski dostlarımı bile arayamıyorsam,
Sorumlusu benim, biliyorum, hiç alınma!
Bencillik, kıskançlık özümde barınmıyorsa,
Yaşamak âdeta bir düş, bir masal
Bazen siyah beyaz, arada renkli!
Huzur ve mutluluk çoğu kez hayal
Artan sorunlarla uğraşmak zevkli!
Hiç sorunsuz insan yoktur, sanırım.
Dar pantolon giyer, küpe takarsın;
Salınarak yürür, caka satarsın!
Her halde erkeksin, yanlış yaparsın;
Hatalar peş peşe, sosyeten batsın!
Utanmasan bir gün etek giyersin;




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!