Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Devamını Oku
Boyuna onu düşünürdüm,
Kamyonlar kavun taşır ve ben
Boyuna onu düşünürdüm,
Niksar'da evimizdeyken
Küçük bir serçe kadar hürdüm.
Fırat süt oğlan, senin yoğun isteğin üzerine kıyamadım ve yeniden buyur çocuğum
Ciddiye alsan bu fakir sazanı
İyi kulsun Fırat alam gadanı
Mani yazar durur cihat nadanı
Zampara de gül geç takma kafana
Alkışı sonra tut şiirinin tadını çıkar
Dünkü günün şiirine bi atfı nazar et Fırat cik cik.
Senin için onca zahmet ettim hece şiiri yazdım. Ayak açtım, atışma yaparız diye gelmedin süt oğlan. Hadi bi koşu git de gel. Şiir değil sadece, çok özel mesajlar da senin için. Her şey Fırat için. Ra ra ra, re RE RE...
Çok sevdiğin o komünist Nazım aynen seni ve senin tıynetinde olanları anlatmış. Allah, bizleri sizin ve o çok sevdiğiniz dinsiz güruhun şerlerinden ve fikirlerinden fersah, fersah uzak kılsın amin!
Yılmazcığım, eğer ki Senden *ŞAİR* olursa, Çaycı Hüseyin'den de
Genel Kurmay Başkanı olur? Sen en iyisi Silikon sıvazlamaya devam et.....
Sevmek ya da sevmemek değil, meramımız... "Şiire, sanata, edebiyata" saygıdır, bu anlamda "şiirdir" yayınlanan, yazan da marifetlidir,
Katılıyorum size sn.şaire...
“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”
? Nazım Hikmet RAN
Çok sevdiğin o komünist Nazım aynen seni ve senin tıynetinde olanları anlatmış. Allah, bizleri sizin ve o çok sevdiğiniz dinsiz güruhun şerlerinden ve fikirlerinden fersah, fersah uzak kılsın amin!
Güzel bir Yılmaz Erdoğan şiiri okudum. Yüreğinize sağlık. Tebrikler.
Artık emin oldum ki, şeçici kurulda Yılmaz Erdoğan'ın ya bir ya da birden fazla yakını ya da sıkı hayranları var. Yoksa Yılmaz Erdoğan'ın şiirleri antolojide bu sıklıkta yayınlanmazdı.
Bizim gerçekleri kaleme döken mesajımızı sayfa yöneticisi görüp anlamış ve işine gelmeyince de silip atmış. Böyle bir davranış gerçekleri değiştirmez sayın yönetici arkadaş! Bu sizin yaptığınız TC'nin yürürlükte olan yasalarına göre suçtur! Çünkü burası bir pornografi sitesi değil, yetmiş küsur bin yetkili şair üyenin şiir ve yorum yazdığı bir şiir ve de edebiyat sitesidir. Sizin yapmanız gereken, yanlışı hatırlatanın yazdıklarını değil, buraya koyduğunuz bu gayr-i ahlaki ve gayr-i yasal yazıyı silip yerine içinde, mana, hikmet, hakikat ve şuurun harman olduğu şiir gibi bir şiir koymaktır!
Saygılarımla ve de çok derin kaygılarımla.
“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”
? Nazım Hikmet RAN
rehnûma yavrum kabul et ki, bir mesture hatun olarak; rakı kadehlerinin buğusuna gönlü akan bir çoklu kişilik bozukluğuna düçar ve naçarsın...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta