Biz üç öksüz ve yetim serseri
Hem anadan hem babadan firari
Aklımız yetti yeteli buradaydık
Burada uyuyup burada uyandık
Titretir taşı toprağı güçlüdür, ayakları
Gem vurulmaz özgürdür, yılkı atları
Dağ gibi heybetli vakurdur, duruşları
Bozkırın sahibi altın yeleli yılkı atları
Bir avcı gibi pusu kurmuş, hayatıma
Her nereye saklansam, buluyor beni
Biliyorum, kurtuluşum yok elinden
İçine doğduğum hayat, bırakmaz peşimi
Düşmanım olanda o, yaşadığımda o
Yollar var sevenleri kavuşturur
Yollar var hasretleri savuşturur
Yollar var uzakları yaklaştırır
Benimse yolumu yollar kesti
Beni sevdiğimle kim kavuşturur
Bir Aralık sabahıydı, dışarda kar yağıyordu
Pencerenin pervazına bir serçe kondu
Karın üstünde telaşlı titriyor ve üşüyordu
Uçmak için çabalıyor, kanat çırpıyordu
Camın kenarları sıcaktan buğulanmıştı
Gözlerim bu serçeye takılı kalmıştı
Yaşanmışlığıyla öyle yorgun ki yıllarım
Hayatın yükü altında çöktü omuzlarım
Kalkmaya gücüm yok kalmadı takatım
Elim tutmaz oldu kırıldı kolum kanadım
Sebati Manav 23 Aralık 2021
Göğü deler minarelerin mahyası
Susmaz bir saniye ezanın nidası
Dünyada her yerde her zaman
Çağırır namaza kurtuluşa ezan
Kalbi olana kalbimi sevgimi açtım
Gönlümdeki bütün incileri saçtım
Ayaklarının altında serili kaldı
Uzatmadı elini elim boş kaldı
Ondan geriye yüreğimde sızısı kaldı
YUSUF İLE ZÜLEYHA
(Yusuf Peygamberin Hayatı)
On hain kardeşin kardeşlerine yaptığı sinsi plan
Kuyuya atıp Yusuf’u babalarına söylediler yalan
Yağmur gözlüm tutuver!
Süzülmesin yanaklarına inci tanelerin
Dayanamam ağlamana siliver hadi
Yanındayım, bırakmayacağım seni
Vedalar ayrılıklar artık olmayacak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!