Bir Aralık sabahıydı, dışarda kar yağıyordu
Pencerenin pervazına bir serçe kondu
Karın üstünde telaşlı titriyor ve üşüyordu
Uçmak için çabalıyor, kanat çırpıyordu
Camın kenarları sıcaktan buğulanmıştı
Gözlerim bu serçeye takılı kalmıştı
Yaşanmışlığıyla öyle yorgun ki yıllarım
Hayatın yükü altında çöktü omuzlarım
Kalkmaya gücüm yok kalmadı takatım
Elim tutmaz oldu kırıldı kolum kanadım
Sebati Manav 23 Aralık 2021
Göğü deler minarelerin mahyası
Susmaz bir saniye ezanın nidası
Dünyada her yerde her zaman
Çağırır namaza kurtuluşa ezan
Kalbi olana kalbimi sevgimi açtım
Gönlümdeki bütün incileri saçtım
Ayaklarının altında serili kaldı
Uzatmadı elini elim boş kaldı
Ondan geriye yüreğimde sızısı kaldı
YUSUF İLE ZÜLEYHA
(Yusuf Peygamberin Hayatı)
On hain kardeşin kardeşlerine yaptığı sinsi plan
Kuyuya atıp Yusuf’u babalarına söylediler yalan
Yağmur gözlüm tutuver!
Süzülmesin yanaklarına inci tanelerin
Dayanamam ağlamana siliver hadi
Yanındayım, bırakmayacağım seni
Vedalar ayrılıklar artık olmayacak
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum
Limanda mendirekteyim
Gözlerim kaybolduğun ufuklara kilitli
Seni beklemekten yoruldum
Ey acımasız gemi aldın elimden yârimi
Farkında bile olmadığımız,
Bozuk para gibi harcadığımız,
Değerini kaybedince anladığımız,
Paha biçilmez mücevherdir! Zaman
Bedava verildiği için kıymeti bilinmez,
Ben sende tutuklu kaldım
Ya kır gönlünün kapılarını
Ya da anahtarını ver
Yusuf’un atıldığı gibi
Zindanlardayım şimdi
Ölüm bir nefes kadar yakın insana
Hayat bir nefes kadar uzak anlasana
Her var oluşun hikmeti zıttıyla kaim olur.
Görebilene kâinat bu örneklerle doludur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!