Yüreğimdir yanan gönlüne teselli kapısı
Sen iste kanat takar gelirim her gece yarısı
Sunarım aşk dolu şerbeti kendi ellerimle
Hadi iç kana kana doldurdum sevgimle
Geldim bak yanındayım yasla başını göğsüme
Gel karanlığı yırtarcasına gel
Gel fecr’e nur saçarcasına gel
Umudum ol, ümidim ol, dermanım ol
Zamanım ol, kıyama duracağım namazım ol
Seninle olmak vardı dünyada seninle sadece
Seni görsünler isterdim gözlerim seni sadece
Başka eller olmasın senin ellerin olsun sadece
Kollarım başkasını sarmasın seni sarsın sadece
Yıldızlı gecenin misafiri olsak sen ve ben sadece
Kır çiçeklerinin tohumlarını
Sevgi rüzgârları dağıtsın, gönül bahçeme
Sevgi çiçekleri açsın
Gönül bahçemde, adı sen olan
Süslesin bahçemi rengârenk
Yatağını bulamamış bir nehir gibisin
Bir o tarafa bir bu tarafa akıyorsun
Sonunu göremediğim bu beraberliği
Sana rağmen yaşamaktan yoruldum
Gül goncası sevgi çiçeği
Henüz açmamış dalında
Koparılmamış el değmemiş
Kirlenmemiş kirletilmemiş
Zamanımızı bizden çalanlar
Şimdi zaman ister olmuşlar
Kaf dağında uçurtmalar uçurup
Yıllarca bize masallar okumuşlar
Gerçek yüzlerini saklayıp
Zor yıllar sokaklar tekin değil
Gölgemize bile güvenmiyoruz
Kuytu bir köşede oturmuş
Somun ekmekle zeytin, peynir yiyoruz
Hava çok soğuk ağzımın buharı
Bu şehri seviyorum
Tıpkı seni sever gibi
Sende neler buldumsa
Onda sende olmayanlar var
Yıllara meydan okurcasına dimdik ayaktasın
Her akşam yıldızlara inat sen başka parlamaktasın
Minarelerin arşa uzanmış imanın yıkılmaz kalesi
Âlemi İslam’a Mimarın Sinan’ın ustalık hediyesi
Halıda desen gibi her taşı, tek tek işleyen ustalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!