ŞİİR, SEVGİLİM; SEVGİLİM, ÖTEKİ BEN...
Resim sergilerini sevmiyorum, fotoğraf günlerini de...
Yaşamın ölü görüntüleri hep üzer beni.durağan, sessiz, sahte renklerle çığlıkları susturulmuş yaşamın resimlerini,
fotoğraflarını sanırım hiç sevmeyeceğim.
Resim sergilerine, fotoğraf günlerine gidenlere YOLCULUKLARI tavsiye ederim.
yolculuklara sık çıkmayız, yılda bir ya da iki.Hatta bazı insanlar tüm yaşamları boyunca bir ya da iki kez yolculuk yapmıştır.
Bu şanslarını uyuyarak geçirenlere, yorgunluktan öldümcü'lere, bu yol ne zaman bitecek diyerek sızlananlara üzülüyorum,hatta acıyorum.
Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
Devamını Oku
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
KALEMİNİZ DAM OLSUN.TAM PUANLA SELAM VE DUA.
tebrikler zevkle okudum güzel ve farklı bir bakış.
Canı gönülden kutluyorum.
Evet hocam evliya celebi misali diyar diyar gezen konaklayan biri olarak seni yürekten kutluyorum.inanın içim sızladı yüreğinize sağlık.Varolun mükemeldi TAM puan.
İyi yolculuklar hep güzele sevgiyle içimizdeki bizle bu yolculuklar yanlızlıkların son bolduğu yolculuklar hep bunlar çok hoi bir anlatım .Arayışlarımız bıraktığımız bir yerlerde unuttuğumuz sevgili dostlarımız ile harika anltım.Sonsuz saygılar.
DEĞİŞİK BİR BAKIŞ,
AMA OLMASI GEREKEN.
PEK DE FARKLI DÜŞÜNMÜYORUZ.
TEBRİKLER AĞAM.
SELAM VE DUA İLE.
tebrikler cok guzel bir anlatim.. okurken duygulandim tebrikler usta parmaklariniza
Harika bir deneme olmuş yüreğinize sağlık sizden daha önce de deneme okumuştum sanırım. Şiirlerinizdeki havayı buldum denemenizde de. Selam ve sevgiler.
Sarı yolculuk çok güzeldi, ben de çok severim sarı yolculukları, birkaç saat içinde başka bir aleme alır götürür bizi, başka birinin dünyasını perdemize taşır, bir hayatın, bir yaşamın en ince detaylarını serer önümüze, ama işin ilginç tarafı gördüğümüz, en ince detaylarına daldığımız hayatın incelikleri kafamıza yer ederken, kahramanını hatırlayanımız enderdir, yolculuk bitiminden birkaç saat sonra kahramanı hatırlayanımız var mı?
Tebriklerimle.
Evet sevgili öğretmenim, yazınızın girişine ben de üzüldüm. Sizin geziye çıkmayanlara üzüldüğünüz gibi... Hatta acıdığınız(!) kadar... Oysa gelişme bölümünde çizdiğiniz tablonun kimi renkleri, gezip görme ve gördüğünü doğru değerlendiribilme olanağı olmayanların ne denli çok olduğunun göstergesi... Emeğin hoyratça hortumlandığı, insanların yoksulluğa tutsak edildiği bir düzende toplumun ne kadarı geziye çıkabilir ki? Acıların ve ağlatısal yaşamların yargılısı bunca insan, içinde bulunduğu günü kurtarma çabasındayken; kaç renkle bezeyebilir ki küçücük dünyasını. Ve hangi renklerin ayırdında olabilir ki kara ve griden özge...
Bir örnek alayım izninizle yazınızdan:
'Resimler çerçevesiz ve alabildiğine özgür.
Mesela önce İstanbul'u yaşayın ilk gözden, aracısız, fırçasız...
Körfez'i, Sapanca'yı, Bolu'nun çam kokulu dağlarını... Hiç bir Bolu fotoğrafı çam kokusunu verir mi?
Ve Ankara. Ülkemizin kalbi.Gökdelenleri, resmi binaları, metrosu, varoşları...
Sakın uyumayın! yol çizgileri yıllardır sizi bu güzelliklere taşımak için bekliyor.Kırıkkkale,Aksaray,Kayseri, Konya,Adana,
Gaziantep,Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Bitlis, Van......
Karadeniz'i baştan başa gezmeyi unutmayın.... Ve tabi ki Ege kıyılarını.... '
Ben istanbul'a bakarken, kirletilmişliğini görüyorom. Yıkılmış, onursuzlaştırılmış, acılar ve kinler üreten yapay bir dünyanın örneğini görüyorum. Sokak çocuklarını görüyorum umutları çalınmış. Genç kızları görüyorum yarınları talana uğramış. Ve umursamazlığın, acımasızlığın, çürümüşlüğün sefahatını bir yanda; bir yanda çaresizliğin, tükenmişliğin, olanaksızlığın sefaletini görüyorum. Yani Türkiye'nin bütününü görüyorum tüm çelişkileriyle...
Ankara'da ben de sizin gibi ülkemizin kalbini görüyorum. Damarları bilerek tıkanmış... Kin ve nefret tohumları serpiştirilmiş. Hainleştirilmiş bir yanı, bir yanı titrek ve korkulu... Sol odacıklardan sağ odacıklara açılmış delikleri görüyorum bu kalpte. Temiz kanın bu deliklerden kirli tarafa çekildiğini yani... Ve akciğerlerinin temizlemede yetersiz kaldığını görüyorum.
Ben ülkemin yollarında yolsuzlukları görüyorum. Denizlerinde gemisini kurtaran kaptanları... Havasında boğuluyorum ülkemin. Ve hâlâ seviyorum ülkemi. Kurtuluş umudunu seviyorum. Arındırılma olasılığını seviyorum tüm kirlerinden.
Esen kalın.
Bu şiir ile ilgili 84 tane yorum bulunmakta