Ayşe ile Mehmet – Bir Mahalle Sevdasıydı
Bizim mahallede Mehmet vardı,
eli yüzü düzgün, sözü yerinde,
gözü kimseye kaymazdı,
yolu da belliydi, yüreği de.
Babamın Cüzdanındaki Fotoğraf”
Babasının cenazesinde, hiçbir şey hissedemedi Elvan.
Ağlamadı.
Titremedi.
İçine çöken duygu, ne yas ne de hüzündü.
Babam, evin gölgesini omzunda taşıyan usta
çivilenmiş suskunluğu var;
her sabah kapıya astığı ceketin cebinde
bakkal defterinden kopmuş günler,
ekmeğin buharına sinmiş alın teri.
Küfesi vardı babamın sırtında.
Sabah olmadan uyanırdı,
hiç alarm çalmazdı evde,
Onsuz Güneşli Bir Sabaha Uyanmak
Uğurlanamayan – Samira’nın Şiiri
onun gidişinden sonra
bavullar açıldı,
Bavulunu Açtım Arkandan
Uğurlanamayan – Samira’nın Şiiri
bavulunu açtım arkandan.
gidişine dair hiçbir şey söylememiştin,
Bavulunda Olmayan Mektup
Uğurlanamayan – Samira’nın Şiiri
senin yerine ben yazdım bu mektubu.
çünkü senin ellerin suskunluğu seçti,
Sensizliği Katlayıp, Bavuluna Koymak İsterdim
Uğurlanamayan – Samira’nın Şiiri
gitmedin sadece,
bıraktın.
Bıraktığın Sensizlik, Uçurumun Kendi Şeklinde
bavulun hâlâ kapının kenarında.
boş değil, ama eksik.
içinde birkaç kıyafet,
biraz suskunluk, biraz telaş,
bazen hiçbir şey yapmak gelmez insanın içinden,
dilin susar önce, sonra odadaki eşyalar;
perde kıpırdamaz, saat dönüyor gibi yapar
ama dönmez, içinden çekilmiş bir akım gibi.
gözlerinin içinde pas tutar manzara,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!